Galli yazar Arthur Machen, korku ve fantastik türdeki yapıtlarıyla H. P. Lovecraft da dâhil olmak üzere birçok yazara ilham vermiştir. Machen, meşhur Aleister Crowley'nin de üye olduğu, okült pratiklerin öğretiminin yapıldığı Altın Şafak Hermetik Cemiyeti'ne katılmasıyla bilinmektedir. Yapıtlarında; simyaya, okültizme olan ilgisi ve Kelt kültürü belirgin bir şekilde hissedilmektedir.
Yarı-otobiyografik bir roman olan Düşler Tepesi, Machen'in çocukluğunun geçtiği Caerleon'a tıpatıp benzeyen bir yerde başlıyor. Gördüğü harikalar karşısında büyülenerek kendini bir yazar olarak ifade etmeye çalışan Lucian'ın iç dünyası incelikle anlatılıyor. O dönemin insanlarına karşı hissettiği uzaklıkla birlikte Lucian'ın yolculuğu Galler'den tekinsizliğe doğru uzanırken gerçek ve hayal birbirine karışıyor. Hem düşün hem de gerçekliğin muhteşemliği ve acımasızlığı gözler önüne seriliyor.
Galli yazar Arthur Machen, korku ve fantastik türdeki yapıtlarıyla H. P. Lovecraft da dâhil olmak üzere birçok yazara ilham vermiştir. Machen, meşhur Aleister Crowley'nin de üye olduğu, okült pratiklerin öğretiminin yapıldığı Altın Şafak Hermetik Cemiyeti'ne katılmasıyla bilinmektedir. Yapıtlarında; simyaya, okültizme olan ilgisi ve Kelt kültürü belirgin bir şekilde hissedilmektedir.
Yarı-otobiyografik bir roman olan Düşler Tepesi, Machen'in çocukluğunun geçtiği Caerleon'a tıpatıp benzeyen bir yerde başlıyor. Gördüğü harikalar karşısında büyülenerek kendini bir yazar olarak ifade etmeye çalışan Lucian'ın iç dünyası incelikle anlatılıyor. O dönemin insanlarına karşı hissettiği uzaklıkla birlikte Lucian'ın yolculuğu Galler'den tekinsizliğe doğru uzanırken gerçek ve hayal birbirine karışıyor. Hem düşün hem de gerçekliğin muhteşemliği ve acımasızlığı gözler önüne seriliyor.