“Oysa çok küçükken kesmiştim saçlarımı toprağa ekmiştim uçlarını yeni bir ben çıksın diye”
Büyüyüp kendimizi bulmak istedikçe geçmişe, çocukluğa döneriz. Anlarız ki orası bırakılmaz. Bizi var eden ne varsa temeli orada atılmış. Şimdi düşüyorsak çelmesi çocuklukta takılmış. Bazıları ucu bucağı olmayan bu kendini bulma yolculuğuna kalemlerini yoldaş eder. Kalpten fazla uzaklaşamaz, biraz uzaklaşacak olsalar ne yapacaklarını şaşırırlar. Kalp de şaşırır kalem de. İleri geri sarar kaset, çocukluğa varır o kalem, anneye başını okşatır, şefkati çeker ciğerlerine, babaya sarılıp gülümser sıcacık; ilk kez âşık olduğunu en güzel o kalem anlar, kalbindeki kuşla en iyi o dertleşir; çünkü koparılmak dalda değil kökte başlar.
İşte Cansu Türedi'nin kalbinden kalemine akan kelimeleriyle vücut bulan, okudukça dingin bir müziğe dönüşen ilk kitabı Düşmek Baladı küçük bir çocuğun merhametiyle kalbinizi okşayacak, savrulmaktan yorgun düşmüş ruhlarınıza iyi gelecek.
“Oysa çok küçükken kesmiştim saçlarımı toprağa ekmiştim uçlarını yeni bir ben çıksın diye”
Büyüyüp kendimizi bulmak istedikçe geçmişe, çocukluğa döneriz. Anlarız ki orası bırakılmaz. Bizi var eden ne varsa temeli orada atılmış. Şimdi düşüyorsak çelmesi çocuklukta takılmış. Bazıları ucu bucağı olmayan bu kendini bulma yolculuğuna kalemlerini yoldaş eder. Kalpten fazla uzaklaşamaz, biraz uzaklaşacak olsalar ne yapacaklarını şaşırırlar. Kalp de şaşırır kalem de. İleri geri sarar kaset, çocukluğa varır o kalem, anneye başını okşatır, şefkati çeker ciğerlerine, babaya sarılıp gülümser sıcacık; ilk kez âşık olduğunu en güzel o kalem anlar, kalbindeki kuşla en iyi o dertleşir; çünkü koparılmak dalda değil kökte başlar.
İşte Cansu Türedi'nin kalbinden kalemine akan kelimeleriyle vücut bulan, okudukça dingin bir müziğe dönüşen ilk kitabı Düşmek Baladı küçük bir çocuğun merhametiyle kalbinizi okşayacak, savrulmaktan yorgun düşmüş ruhlarınıza iyi gelecek.