"Aslında her şey bir hastanede, bir hemşirenin beni hiç haberim olmadan şiir aşığı bir annenin kucağına vermesiyle başladı. O çocuk büyürken annesi büyük büyük şairlerden bahsederdi, elbette çocuk etkilenmişti. Okumayı yazmayı öğrendi, belli bir yaşı aştıktan sonra döktü kalemini beyaz kağıtlara. Gördüğü sevgiyi anlattı, gösterdiği sevgiyi anlattı, Kozmik düşüncelere dalıp delirdiğini zannettiği zamanlarda oldu, lakin tüm bu satırları yürek süzgecinden geçirdi.
Uzun lafın kısası bize bahşedilen hayat senaryosu döngüseldir. Yaptıklarımız ya da yapmadıklarımız ardında yaşarız. Hatalar, yanlışlar ve yenilgiler kıymetlidir. Ders alana tecrübe; almayana pişmanlık olur. Her şey bir denge içinde olduğu söylenir. İşte ben o dengeyi bozdum."
"Aslında her şey bir hastanede, bir hemşirenin beni hiç haberim olmadan şiir aşığı bir annenin kucağına vermesiyle başladı. O çocuk büyürken annesi büyük büyük şairlerden bahsederdi, elbette çocuk etkilenmişti. Okumayı yazmayı öğrendi, belli bir yaşı aştıktan sonra döktü kalemini beyaz kağıtlara. Gördüğü sevgiyi anlattı, gösterdiği sevgiyi anlattı, Kozmik düşüncelere dalıp delirdiğini zannettiği zamanlarda oldu, lakin tüm bu satırları yürek süzgecinden geçirdi.
Uzun lafın kısası bize bahşedilen hayat senaryosu döngüseldir. Yaptıklarımız ya da yapmadıklarımız ardında yaşarız. Hatalar, yanlışlar ve yenilgiler kıymetlidir. Ders alana tecrübe; almayana pişmanlık olur. Her şey bir denge içinde olduğu söylenir. İşte ben o dengeyi bozdum."