Gülünüz; çünkü gülmeden geçirilen bir gün, kaybolmuş bir gündür. İnsan nelere güler acaba? Nelere olacak; her şeyden önce kendi kendine, daha sonra da başkalarına... Kimi düşen birine, kimi cimriye, kimi Bektaşi'ye, kimi aşıklara, kimi de politikacılara...
İnsanın mizah gücü, zekasıyla doğru orantılıdır. Fıkranın öyle bir gücü var ki, "Fısıltı Gazetesi" olarak vasıflandırabilinir. Bir fıkra anlatın. Eğer güçlü bir fıkra ise, onun bütün çevreye, bölgeye, memlekete, hatta dünyaya yayıldığını göreceksiniz. İnsanlar daima birbirine gülüp duruyor.
Gülünüz; çünkü gülmeden geçirilen bir gün, kaybolmuş bir gündür. İnsan nelere güler acaba? Nelere olacak; her şeyden önce kendi kendine, daha sonra da başkalarına... Kimi düşen birine, kimi cimriye, kimi Bektaşi'ye, kimi aşıklara, kimi de politikacılara...
İnsanın mizah gücü, zekasıyla doğru orantılıdır. Fıkranın öyle bir gücü var ki, "Fısıltı Gazetesi" olarak vasıflandırabilinir. Bir fıkra anlatın. Eğer güçlü bir fıkra ise, onun bütün çevreye, bölgeye, memlekete, hatta dünyaya yayıldığını göreceksiniz. İnsanlar daima birbirine gülüp duruyor.