Mutsuzluk kendi ayaklarıyla gelir... Oysa mutluluk için özel bir çaba harcamamız gerekir. Çünkü korku, öfke ve yas, dış dünyanın tehlikelerine verilen bir tepkiyken, doğa olumlu duyguları, insanı arzu edilen durumlara çağırmak için tasarlamıştır. Öyle mutluluğun yaşanması ve beklenmesi, eylemlerimizi yönetmemize yarar. Günümüzde birçok insan mutluluğu yazgıya bağlı, mutlu olmayı da ya da olmamayı yukarıdan bir yerden gelen bir şey olarak görür... Hâlbuki mutlu olmak, gerçek eylemle bağdaşır. Mutluluk bir eylemin sonucudur... Yani tesadüfün ya da tanrıların bir armağanı değildir; aksine, olanaklarını en uygun şekilde değerlendirenlere verilir. Bir insan koşulları ve imkânları dahilindekilerle mümkün olanın en iyisini yapmalıdır. Mutluluk ve memnuniyetin böylesi, etkin bir hayatta yatar.
Mutsuzluk kendi ayaklarıyla gelir... Oysa mutluluk için özel bir çaba harcamamız gerekir. Çünkü korku, öfke ve yas, dış dünyanın tehlikelerine verilen bir tepkiyken, doğa olumlu duyguları, insanı arzu edilen durumlara çağırmak için tasarlamıştır. Öyle mutluluğun yaşanması ve beklenmesi, eylemlerimizi yönetmemize yarar. Günümüzde birçok insan mutluluğu yazgıya bağlı, mutlu olmayı da ya da olmamayı yukarıdan bir yerden gelen bir şey olarak görür... Hâlbuki mutlu olmak, gerçek eylemle bağdaşır. Mutluluk bir eylemin sonucudur... Yani tesadüfün ya da tanrıların bir armağanı değildir; aksine, olanaklarını en uygun şekilde değerlendirenlere verilir. Bir insan koşulları ve imkânları dahilindekilerle mümkün olanın en iyisini yapmalıdır. Mutluluk ve memnuniyetin böylesi, etkin bir hayatta yatar.