X. yüzyıl İslam düşüncesinin önemli bir kesitini oluşturmaktadır. VIII ve IX. yüzyıllarda İslam dünyasında başlayan tecrübe hareketleri, Kindî ve Fârâbî gibi büyük filozofların özgün eserler vermesiyle neticelenmiş, felsefe İslam dünyasında yerleşmekle kalmamış, âdetâ sindirilmeye başlanmıştır. X. yüzyılda ise, daha önce yapılan tercümelerin tashihi ile birlikte, Yunan felsefesinden yapılan tercümeler, bu hareketin ikinci dalgasını oluşturmuştur. Bağdat bu dönemde hem tercüme hareketlerinin devam ettiği hem de felsefenin bütün problemlerinin her dinden ve ırktan bir çok düşünürün katılımıyla tartışıldığı önemli bir kültür merkezi durumuna gelmiştir.
X. yüzyıl İslam düşüncesinin önemli bir kesitini oluşturmaktadır. VIII ve IX. yüzyıllarda İslam dünyasında başlayan tecrübe hareketleri, Kindî ve Fârâbî gibi büyük filozofların özgün eserler vermesiyle neticelenmiş, felsefe İslam dünyasında yerleşmekle kalmamış, âdetâ sindirilmeye başlanmıştır. X. yüzyılda ise, daha önce yapılan tercümelerin tashihi ile birlikte, Yunan felsefesinden yapılan tercümeler, bu hareketin ikinci dalgasını oluşturmuştur. Bağdat bu dönemde hem tercüme hareketlerinin devam ettiği hem de felsefenin bütün problemlerinin her dinden ve ırktan bir çok düşünürün katılımıyla tartışıldığı önemli bir kültür merkezi durumuna gelmiştir.