Modern felsefe tarihinde hiçbir düşünür Batı'nın değerlerine Friedrich Nietzsche kadar sert bir saldırıda bulunmamıştır. Onun önemi Batı dünyasının dinsel ve entelektüel kaynaklarına karşı verdiği mücadelede yatar. Töresel değerlerin kökenlerine dair ürettiği zengin teori bize değerlerin yenilenişi ve üstinsanın kapılarını açmıştır. Her ne kadar yanlış anlaşılsa, hatta hiç anlaşılmasa da, Nietzsche bütün bunları öngörebilecek ve yapıtlarını geleceğe atfetmeyi bilecek kadar kendini yetiştirmiş bir düşünürdü.
Bu kitapta Nietzsche kendini nasıl bulduğunu ve sonra yine nasıl kaybetmesi gerektiğini, hayati ödevin nasıl devam ettirileceğini anlatmaktadır. Üretken yaşamının son dönemlerinde kendinden bahsettiği için, bir öz biyografidir adeta.
Modern felsefe tarihinde hiçbir düşünür Batı'nın değerlerine Friedrich Nietzsche kadar sert bir saldırıda bulunmamıştır. Onun önemi Batı dünyasının dinsel ve entelektüel kaynaklarına karşı verdiği mücadelede yatar. Töresel değerlerin kökenlerine dair ürettiği zengin teori bize değerlerin yenilenişi ve üstinsanın kapılarını açmıştır. Her ne kadar yanlış anlaşılsa, hatta hiç anlaşılmasa da, Nietzsche bütün bunları öngörebilecek ve yapıtlarını geleceğe atfetmeyi bilecek kadar kendini yetiştirmiş bir düşünürdü.
Bu kitapta Nietzsche kendini nasıl bulduğunu ve sonra yine nasıl kaybetmesi gerektiğini, hayati ödevin nasıl devam ettirileceğini anlatmaktadır. Üretken yaşamının son dönemlerinde kendinden bahsettiği için, bir öz biyografidir adeta.