“Daha kendi kendinizi aramamışken beni buldunuz. Böyledir tüm inananlar; inancın değeri azdır bu yüzden.Şimdi size beni yitirmenizi, kendinizi bulmanızı buyuruyorum; hepiniz beni yadsıdığınız gün, ancak o gün geri döneceğim sizlere...”
Ecce Homo, Nietzsche'nin mutlak bir suskunluğa gömülmeden hemen önce kaleme aldığı otobiyografik bir metin, felsefi düşüncesinin bir seyrüseferi. Neredeyse bir oturuşta yazıyor metni Nietzsche (15 Ekim – 4 Kasım 1888), büyük bir neşeyle, şarkı ve dans formunda adeta. Zihnin öte yakasına geçmeden önce kitaplarıyla son bir kez buluşmak istiyor belli ki, tek tek çağırıyor onları, yaşama evet deyişin o şen korosu üstinsan'ın türküsünü söylüyor birlikte. Ve şu soruyla kapanıyor kitap: “– Anladınız mı beni? Çarmıhtakine karşı Dionysos.”
Şair Can Alkor'un 1970 TDK Çeviri Ödülü'ne layık görülen eşsiz çevirisiyle sunuyoruz Ecce Homo'yu.
“Daha kendi kendinizi aramamışken beni buldunuz. Böyledir tüm inananlar; inancın değeri azdır bu yüzden.Şimdi size beni yitirmenizi, kendinizi bulmanızı buyuruyorum; hepiniz beni yadsıdığınız gün, ancak o gün geri döneceğim sizlere...”
Ecce Homo, Nietzsche'nin mutlak bir suskunluğa gömülmeden hemen önce kaleme aldığı otobiyografik bir metin, felsefi düşüncesinin bir seyrüseferi. Neredeyse bir oturuşta yazıyor metni Nietzsche (15 Ekim – 4 Kasım 1888), büyük bir neşeyle, şarkı ve dans formunda adeta. Zihnin öte yakasına geçmeden önce kitaplarıyla son bir kez buluşmak istiyor belli ki, tek tek çağırıyor onları, yaşama evet deyişin o şen korosu üstinsan'ın türküsünü söylüyor birlikte. Ve şu soruyla kapanıyor kitap: “– Anladınız mı beni? Çarmıhtakine karşı Dionysos.”
Şair Can Alkor'un 1970 TDK Çeviri Ödülü'ne layık görülen eşsiz çevirisiyle sunuyoruz Ecce Homo'yu.