Edebiyatın doğası/özü/mahiyeti/hakikati olup olmadığı her zaman önemli sorunlardan biri olagelmiştir. Bu tartışmalarda eşyanın doğası/özü meselesi şablon olarak alınıp edebiyata uyarlanmıştır. Bilindiği gibi eşyanın bir doğası bir de biçimi olduğu şeklinde genel kanı kadim zamanlardan beri kabul görmüştür. ‘Bir şeyi o yapan unsur' şeklinde tanımlanan doğa, en basit ifade ile ‘o nedir?' sorusuna aldığımız cevaptır.
Edebiyatın Doğası, usta yazar Cemal Şakar'ın “nedir” sorusuna verdiği önemin tezahürü; sanatın, edebiyatın tekniği, içeriği ve biçimi arasındaki ağı kurma çabasının sonucu.
Edebiyatın doğası/özü/mahiyeti/hakikati olup olmadığı her zaman önemli sorunlardan biri olagelmiştir. Bu tartışmalarda eşyanın doğası/özü meselesi şablon olarak alınıp edebiyata uyarlanmıştır. Bilindiği gibi eşyanın bir doğası bir de biçimi olduğu şeklinde genel kanı kadim zamanlardan beri kabul görmüştür. ‘Bir şeyi o yapan unsur' şeklinde tanımlanan doğa, en basit ifade ile ‘o nedir?' sorusuna aldığımız cevaptır.
Edebiyatın Doğası, usta yazar Cemal Şakar'ın “nedir” sorusuna verdiği önemin tezahürü; sanatın, edebiyatın tekniği, içeriği ve biçimi arasındaki ağı kurma çabasının sonucu.