Edebiyatın Kıyılarından Aşkın Sularına Hayat

Stok Kodu:
9786051752297
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
176
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
25,00
18,75
9786051752297
515901
Edebiyatın Kıyılarından Aşkın Sularına Hayat
Edebiyatın Kıyılarından Aşkın Sularına Hayat
18.75

Halil Cibran, Sözcüklerle ruha dokunmayı, tensel bir dokunuşa tercih etti. On dokuz yıl boyunca hiç görmediği bir kadına sadece yazdıklarını okuyarak aşık oldu. Aşka edebiyat yoluyla ulaşmanın nasıl bir şey olduğunu gösterdi dünyaya.

Sait Faik, yüzünde sarışın çocukluğuyla bir çocuk adamdır, Burgaz'dan esen rüzgârdır, denizdir, İstanbul'dur, baştan sona hikayedir.

Stefan Zwein'in kadınları Tanrı'nın günah saydığı duyguları onun cennetini reddederek yaşadılar. Tüm kuralları alt üst ederek, hayatı aşkla tatlandırarak, ona kendini adayarak mutluluğu keşfetmeye çalıştılar.

Fernando Pessoa, hiç hayatı olmamış bir adamın bitmeyen hüznü ve huzursuzluğuyla örtüşen duygular içinde Eylül'ü yaşamaktır onu okumak.

Cesare Pavese, hayal kırıklıklarıyla dolu bir yürekle
Yaşama Uğraşından yorgun düşmüş bir tutunamayandı o.

Sabahattin Ali, yaşadığı haksızlıklara rağmen taş duvarlar arasında Aldırma gönül, aldırma diyebilen kaç kişi vardır yazın dünyasında?

Ve daha sayısız pek çok isim… Hayat, edebiyatın kıyılarından aşkın sularına doğru akarken, geride bıraktığı izler de içimizde incecik kâğıt kesiği bir sızı bırakır… Hayatın ayrılmaz ikilisidir, edebiyat ve aşk!

Olmadan da yaşanır, diyorsanız, doğrudur elbet.
Ama mutsuz, ama yalnız, ama yarım…”

Halil Cibran, Sözcüklerle ruha dokunmayı, tensel bir dokunuşa tercih etti. On dokuz yıl boyunca hiç görmediği bir kadına sadece yazdıklarını okuyarak aşık oldu. Aşka edebiyat yoluyla ulaşmanın nasıl bir şey olduğunu gösterdi dünyaya.

Sait Faik, yüzünde sarışın çocukluğuyla bir çocuk adamdır, Burgaz'dan esen rüzgârdır, denizdir, İstanbul'dur, baştan sona hikayedir.

Stefan Zwein'in kadınları Tanrı'nın günah saydığı duyguları onun cennetini reddederek yaşadılar. Tüm kuralları alt üst ederek, hayatı aşkla tatlandırarak, ona kendini adayarak mutluluğu keşfetmeye çalıştılar.

Fernando Pessoa, hiç hayatı olmamış bir adamın bitmeyen hüznü ve huzursuzluğuyla örtüşen duygular içinde Eylül'ü yaşamaktır onu okumak.

Cesare Pavese, hayal kırıklıklarıyla dolu bir yürekle
Yaşama Uğraşından yorgun düşmüş bir tutunamayandı o.

Sabahattin Ali, yaşadığı haksızlıklara rağmen taş duvarlar arasında Aldırma gönül, aldırma diyebilen kaç kişi vardır yazın dünyasında?

Ve daha sayısız pek çok isim… Hayat, edebiyatın kıyılarından aşkın sularına doğru akarken, geride bıraktığı izler de içimizde incecik kâğıt kesiği bir sızı bırakır… Hayatın ayrılmaz ikilisidir, edebiyat ve aşk!

Olmadan da yaşanır, diyorsanız, doğrudur elbet.
Ama mutsuz, ama yalnız, ama yarım…”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat