Ülkesinde sanatın ve bilimin koruyucusu olarak tanınan Edward Raczynski, Antik dönem eserlerine olan merakı ve Truva bölgesini gezme isteğiyle 1814 senesinde Türkiye'ye gelir. Kalabalık bir maiyetle Varşova'dan yola çıkan seyyah, İstanbul ve Çanakkale çevrelerini büyük dikkatle inceler. Ülkesinde döndükten sonra bölge ve eserin tarihi geçmişini, Osmanlı ve Polonya tarihinden önemli hadiseleri, iki ülke münasebetlerine dair ilginç detayları çok çeşitli bilgi ve kaynaklarla ortaya koyar. Bu yoğun bilgi yüklü ve akıcı anlatımını, çoğunun ressam Ludwing Fuhrmann tarafından yapılan yaklaşık doksan gravürle de destekler. Edward Raczynski, eserinin başında da belirttiği gibi, diğer Avrupa ülkelerinin sahip olduğu, lakin Polonya'nın o zamana kadar hiç sahip olamadığı bir eser inşa etmiş, bunu gerçekleştirirken de Türk tarihine, kültürüne, Türk-Polonya münasebetlerine dair hiç yıkılmayacak bir anıtı ortaya koymuştur.
Ülkesinde sanatın ve bilimin koruyucusu olarak tanınan Edward Raczynski, Antik dönem eserlerine olan merakı ve Truva bölgesini gezme isteğiyle 1814 senesinde Türkiye'ye gelir. Kalabalık bir maiyetle Varşova'dan yola çıkan seyyah, İstanbul ve Çanakkale çevrelerini büyük dikkatle inceler. Ülkesinde döndükten sonra bölge ve eserin tarihi geçmişini, Osmanlı ve Polonya tarihinden önemli hadiseleri, iki ülke münasebetlerine dair ilginç detayları çok çeşitli bilgi ve kaynaklarla ortaya koyar. Bu yoğun bilgi yüklü ve akıcı anlatımını, çoğunun ressam Ludwing Fuhrmann tarafından yapılan yaklaşık doksan gravürle de destekler. Edward Raczynski, eserinin başında da belirttiği gibi, diğer Avrupa ülkelerinin sahip olduğu, lakin Polonya'nın o zamana kadar hiç sahip olamadığı bir eser inşa etmiş, bunu gerçekleştirirken de Türk tarihine, kültürüne, Türk-Polonya münasebetlerine dair hiç yıkılmayacak bir anıtı ortaya koymuştur.