Bu romanı Efruz Beyefendinin kendisine hediye ediyorum.
Sayın Efruz! Hayatından şu birkaç levhayı yazarken belki biraz mübalağacı göründüm. Ne yapayım? Bu benim mizacım... Bunun için kızma. Beni affet! Hem emin ol ki, amacım ne seni tahkir, ne de maskara etmek...
Hakikati görüldüğü gibi, edebiyat yapmadan yazmak istedim. Muvaffak oldum mu? Bilmiyorum. Fakat okuyunca samimiyetimin derecesini herkesle beraber sen de anlayacaksın. Herkes seni bizzat kendi kadar tanır, Efruzcuğum! Bugün hiç kimse sana yabancı değildir; çünkü sen “hepimiz” değilsin, değilsen bile “hepimizden bir parça”sın...
- Ö.S.
Bu romanı Efruz Beyefendinin kendisine hediye ediyorum.
Sayın Efruz! Hayatından şu birkaç levhayı yazarken belki biraz mübalağacı göründüm. Ne yapayım? Bu benim mizacım... Bunun için kızma. Beni affet! Hem emin ol ki, amacım ne seni tahkir, ne de maskara etmek...
Hakikati görüldüğü gibi, edebiyat yapmadan yazmak istedim. Muvaffak oldum mu? Bilmiyorum. Fakat okuyunca samimiyetimin derecesini herkesle beraber sen de anlayacaksın. Herkes seni bizzat kendi kadar tanır, Efruzcuğum! Bugün hiç kimse sana yabancı değildir; çünkü sen “hepimiz” değilsin, değilsen bile “hepimizden bir parça”sın...
- Ö.S.