Şimdilerde Anadolu'nun bağrında kimsesiz bir kabir vardır. Simone, üzerinde binlerce kuşun uçuştuğu, ötüştüğü küçük bir ağaç topluluğunun altında sonsuzluğu yorgan yapmış yatıyor. Bu kadar kuşun konup uçtuğu bu ağaçların altında bir tane kuş pisliği bulamazsınız. Kuşlar üstatlarına hürmetin gereği yüzyıldır burayı nöbetleşe beklerler. Bozkırı sonsuza kadar bilinmeyenin şarkısı ile şenlendirmeye devam edecekler. Bundan yedi yüzyıl önce Ömer bin İlyas'ın dediği gibi diyoruz;
Çok gezdim çok geçirdim düzi kâr
Ben gideyim hattım kalsın yadigâr
Şimdilerde Anadolu'nun bağrında kimsesiz bir kabir vardır. Simone, üzerinde binlerce kuşun uçuştuğu, ötüştüğü küçük bir ağaç topluluğunun altında sonsuzluğu yorgan yapmış yatıyor. Bu kadar kuşun konup uçtuğu bu ağaçların altında bir tane kuş pisliği bulamazsınız. Kuşlar üstatlarına hürmetin gereği yüzyıldır burayı nöbetleşe beklerler. Bozkırı sonsuza kadar bilinmeyenin şarkısı ile şenlendirmeye devam edecekler. Bundan yedi yüzyıl önce Ömer bin İlyas'ın dediği gibi diyoruz;
Çok gezdim çok geçirdim düzi kâr
Ben gideyim hattım kalsın yadigâr