Hüseyin Rahmi'nin 1924'te yayımlanan romanı Efsuncu Baba, Binbirdirek'te ipek iplik eğirerek hayatlarını kazanan iki Ermeni gencin saflıklarıyla; büyü, sihir, tılsım, muska gibi işlerle uğraşan Ebulfazl Enveri Efendi'nin dikkatini çekmeleriyle başlıyor.
“Güya bütün insanlık yalanı, dolanı ortadan kovarak adaleti ve gerçeği en üstün yerine yükseltmek için uğraşıyor. Tanrı esirgesin, böyle bir felâket olunca hep siyasetler, ticaretler, işlemler durur. Bütün dünya altüst olur. En akıllılarımız her gün aldanıyorlar, en akılsızlarımız her gün aldatıyorlar. Hepimiz daima aldanıyoruz; fakat fırsat düştükçe aldatıyoruz. Bu suretle geçim dengesini biraz düzeltebiliyoruz. Aldanıp da aldatamayanlar, işte aç kalan sürü bu zavallılardır.”
Hüseyin Rahmi'nin 1924'te yayımlanan romanı Efsuncu Baba, Binbirdirek'te ipek iplik eğirerek hayatlarını kazanan iki Ermeni gencin saflıklarıyla; büyü, sihir, tılsım, muska gibi işlerle uğraşan Ebulfazl Enveri Efendi'nin dikkatini çekmeleriyle başlıyor.
“Güya bütün insanlık yalanı, dolanı ortadan kovarak adaleti ve gerçeği en üstün yerine yükseltmek için uğraşıyor. Tanrı esirgesin, böyle bir felâket olunca hep siyasetler, ticaretler, işlemler durur. Bütün dünya altüst olur. En akıllılarımız her gün aldanıyorlar, en akılsızlarımız her gün aldatıyorlar. Hepimiz daima aldanıyoruz; fakat fırsat düştükçe aldatıyoruz. Bu suretle geçim dengesini biraz düzeltebiliyoruz. Aldanıp da aldatamayanlar, işte aç kalan sürü bu zavallılardır.”