"Sözcüğüm diğer bir sözcüğe ya da sözcüklere eklemlenerek oluşturduğu dilin alışılagelmiş kalıplarını kırarak, zihinde yeni pencereler açılmasını sağlıyor Serap Erdoğan. Böyece sözcüklerin verili anlam katmanından çağrışım katmanına geçişine tanık oluyoruz. Çağrışımlarsa sorular üreten, sorgulayan, itiraz eden bir şair kılıyor onu. "Söz teyelinde harfler" sökülürken, " sular ve odalar aynı alfabenin dilsizi" olur. Yepyeni bir alfabe" tarihin, ezberin, dilin sonsuzluğuyla oluşur. Serap Erdoğan'ın Efsunkar adlı bu kitabı, genç şiirimizin ulaştığı deneyimin, deneyselliğin boyutlarını göstermesi bakımından önemlidir. Kendisine bağlanan umutları boşa çıkarmıyor Serap Erdoğan..."
- Ahmet Telli
"Serap Erdoğan 1999'da Anıtanrıça ile başlayan kitap yolculuğunu Kamaşma'nın ardından 2011'de Efsunkar'la olgunlaştırarak sürdürüyor." 1980'ler şiirinin 1990'larda ve 2000'lerin başlarında nasıl evrilmesi gerektiğinin önde gelen örneklerinden olan Serap Erdoğan şiiri, ustalıkla imge kullanımıyla, dilden düşsel ve zamansız bir kuş yaratıp, "efsunkar" bir rüya uçuşu düzenliyor. Yamaçlarında modern insanın varoluş sorunlarının yankılandığı yabancılaşma vadilerinden, zehirli kanadına panzehirli kanadıyla yanıt veren bu efsun kuşunun uykulu uçuşuyla geçiyoruz. Zehirli kanattaki 'aşk'a, pancehirli kanattaki 'umut' yanıt veriyor örneğin; ya da 'hiçlik'e 'unutkanlık', 'yalnızlık'a 'hayal'... Bu varoluşsal uçuş, bir üst monitör olan 'akıl' tarafından sürekli izlense de, bu müdahil olmayan bir izleme olarak kalacaktır. Buna karşılık, akıl denen monitör, gördüklerinden ötürü zaman zaman 'tutulma' yaşayacaktır... İrili ufaklı kentlerden, yaralı çocuklardan, yalnızlıklardan, hayal kırıklıklarından geçerek dilin efsununa tutunmuş büyülü ve özgün şiirler bunlar..."
- Tamer Gülbek
"Sözcüğüm diğer bir sözcüğe ya da sözcüklere eklemlenerek oluşturduğu dilin alışılagelmiş kalıplarını kırarak, zihinde yeni pencereler açılmasını sağlıyor Serap Erdoğan. Böyece sözcüklerin verili anlam katmanından çağrışım katmanına geçişine tanık oluyoruz. Çağrışımlarsa sorular üreten, sorgulayan, itiraz eden bir şair kılıyor onu. "Söz teyelinde harfler" sökülürken, " sular ve odalar aynı alfabenin dilsizi" olur. Yepyeni bir alfabe" tarihin, ezberin, dilin sonsuzluğuyla oluşur. Serap Erdoğan'ın Efsunkar adlı bu kitabı, genç şiirimizin ulaştığı deneyimin, deneyselliğin boyutlarını göstermesi bakımından önemlidir. Kendisine bağlanan umutları boşa çıkarmıyor Serap Erdoğan..."
- Ahmet Telli
"Serap Erdoğan 1999'da Anıtanrıça ile başlayan kitap yolculuğunu Kamaşma'nın ardından 2011'de Efsunkar'la olgunlaştırarak sürdürüyor." 1980'ler şiirinin 1990'larda ve 2000'lerin başlarında nasıl evrilmesi gerektiğinin önde gelen örneklerinden olan Serap Erdoğan şiiri, ustalıkla imge kullanımıyla, dilden düşsel ve zamansız bir kuş yaratıp, "efsunkar" bir rüya uçuşu düzenliyor. Yamaçlarında modern insanın varoluş sorunlarının yankılandığı yabancılaşma vadilerinden, zehirli kanadına panzehirli kanadıyla yanıt veren bu efsun kuşunun uykulu uçuşuyla geçiyoruz. Zehirli kanattaki 'aşk'a, pancehirli kanattaki 'umut' yanıt veriyor örneğin; ya da 'hiçlik'e 'unutkanlık', 'yalnızlık'a 'hayal'... Bu varoluşsal uçuş, bir üst monitör olan 'akıl' tarafından sürekli izlense de, bu müdahil olmayan bir izleme olarak kalacaktır. Buna karşılık, akıl denen monitör, gördüklerinden ötürü zaman zaman 'tutulma' yaşayacaktır... İrili ufaklı kentlerden, yaralı çocuklardan, yalnızlıklardan, hayal kırıklıklarından geçerek dilin efsununa tutunmuş büyülü ve özgün şiirler bunlar..."
- Tamer Gülbek