Savaşlar, Ahlaki çöküntü, güven bunalımı adaleti adaletsizliği, giderek artan sosyal ve siyasi dengesizlikler, insanlığa meydan okuyan silah gücü, sömürü ve tahakküm, dünya siyasetinin yapısal bozukluğundan kaynaklanmaktadır. Demokrasi adına, plütokrasi hüküm sürmektedir. Samimiyetsizlik, siyasetin en ağır hastalığıdır. zamanın şmkan ve şartları demokrasiyi zaruri kılmıştır. Oysa iktidarlar, lobilerin, güç odaklarının etkisinde ve hatta elinde kalmaktadır. Tercih, bazen "ölümü görüp hastalığa razı olmak"tır.
Gerçek demokrasinin hayata hakim kılınması, öncelikle kurtarıcılardan, gizli örgüt ve illüzyonist medya yanıltmalarından kurtaracak bir dikkat, sonra da mahşeri vicdanı egemen kılacak sistem, irade ve gayret gerektirmektedir.
"Egemen Halkın Siyasetnamesi", aklı ve ahlakı öne geçirerek, insanlığa layık olduğu yönetimi sağlayacak millet iktidarının yol haritası üzerinde bir arayıştır.
Savaşlar, Ahlaki çöküntü, güven bunalımı adaleti adaletsizliği, giderek artan sosyal ve siyasi dengesizlikler, insanlığa meydan okuyan silah gücü, sömürü ve tahakküm, dünya siyasetinin yapısal bozukluğundan kaynaklanmaktadır. Demokrasi adına, plütokrasi hüküm sürmektedir. Samimiyetsizlik, siyasetin en ağır hastalığıdır. zamanın şmkan ve şartları demokrasiyi zaruri kılmıştır. Oysa iktidarlar, lobilerin, güç odaklarının etkisinde ve hatta elinde kalmaktadır. Tercih, bazen "ölümü görüp hastalığa razı olmak"tır.
Gerçek demokrasinin hayata hakim kılınması, öncelikle kurtarıcılardan, gizli örgüt ve illüzyonist medya yanıltmalarından kurtaracak bir dikkat, sonra da mahşeri vicdanı egemen kılacak sistem, irade ve gayret gerektirmektedir.
"Egemen Halkın Siyasetnamesi", aklı ve ahlakı öne geçirerek, insanlığa layık olduğu yönetimi sağlayacak millet iktidarının yol haritası üzerinde bir arayıştır.