Boşnak yazar Almir İmşireviç'in Bosna Savaşı'nı konu alan, dilimize çevrilmiş bu ikinci oyunu, merkezini yitirmiş ve parçalanmış bir öyküde ortaya çıkan kurgu/gerçek karakterlerin ironik varlıklarıyla yer aldıkları, bir “gerçeklikte” savaşı anlatamayışlarının oyunudur. Yazarın deyişiyle bu oyun, savaşın bir tür “yazılamayışının” oyunudur. Bu nedenle Eğer Bu Bir Oyun Olsaydı, yalnız insanlığı felakete sürükleyen savaşın değil onun anlatılışının da güçlü bir eleştirisidir.
Boşnak yazar Almir İmşireviç'in Bosna Savaşı'nı konu alan, dilimize çevrilmiş bu ikinci oyunu, merkezini yitirmiş ve parçalanmış bir öyküde ortaya çıkan kurgu/gerçek karakterlerin ironik varlıklarıyla yer aldıkları, bir “gerçeklikte” savaşı anlatamayışlarının oyunudur. Yazarın deyişiyle bu oyun, savaşın bir tür “yazılamayışının” oyunudur. Bu nedenle Eğer Bu Bir Oyun Olsaydı, yalnız insanlığı felakete sürükleyen savaşın değil onun anlatılışının da güçlü bir eleştirisidir.