Hanefi geleneğin kelami boyutunu yorumlamamda Orta Asya'daki büyük temsilcilerden biri olan İmam-ı Maturidieserlerinde Ebu Hanife'nin görüşlerini keliam sistemine dönüştürmüştür. Bu dönüşümde, içinde yaşadığı siyasi
ortamın önemli etkisi vardır. İmam-ı Maturidi eserlerinde Mu'tezile ve Şia'nın batıniliği karşısında akıl-nakil çelişkisineson vererek aralarında sağlam bir bağ kurmuş, vahyi ve aklı dinin kaynağı kabul etmiştir.
Farklı coğrafyalarda ortaya çıkan düşünce ekollerinin Kur'an'ı yorumlamak suretiyle elde ettikleri bilgileri ocoğrafyanın iklimine uygun bir yapıda insanlara sunduklarını görürüz. “Kur'an'ın dünyanın en ücra köşesindeki insana
ve tüm zamanlara hitap etmesini mümkün kılacak bir söylemin” geliştirilmesinde bu farklı kültür ve coğrafyatecrübesi büyük rol oynamıştır.
Hanefi geleneğin kelami boyutunu yorumlamamda Orta Asya'daki büyük temsilcilerden biri olan İmam-ı Maturidieserlerinde Ebu Hanife'nin görüşlerini keliam sistemine dönüştürmüştür. Bu dönüşümde, içinde yaşadığı siyasi
ortamın önemli etkisi vardır. İmam-ı Maturidi eserlerinde Mu'tezile ve Şia'nın batıniliği karşısında akıl-nakil çelişkisineson vererek aralarında sağlam bir bağ kurmuş, vahyi ve aklı dinin kaynağı kabul etmiştir.
Farklı coğrafyalarda ortaya çıkan düşünce ekollerinin Kur'an'ı yorumlamak suretiyle elde ettikleri bilgileri ocoğrafyanın iklimine uygun bir yapıda insanlara sunduklarını görürüz. “Kur'an'ın dünyanın en ücra köşesindeki insana
ve tüm zamanlara hitap etmesini mümkün kılacak bir söylemin” geliştirilmesinde bu farklı kültür ve coğrafyatecrübesi büyük rol oynamıştır.