İsminin birinci kısmının "Nûbehar" (İlkbaharı) mı yoksa "Nûbar" (İlk Ürün) mı olduğu konusunda farklı görüşler olan, ayrıca "Nûbihar", "Nûbuhar" ve "Nobar" şeklinde de yazılıp telaffuz edilen bu eser 1683 yılında manzum olarak hazırlanmıştır. Bir giriş ve "kıta" adı verilen 13 bölümden oluşup, farklı nüshalara göre yaklaşık 220 beyit içermektedir. Giriş, birinci bölüm ve son bölüm "mesnevî"nin kafiye sistemi (aa-bb-cc-...) ile hazırlanırken; aradaki on bir bölümde "gazel"in kafiye sistemi (aa-ba-ca-...) uygulanmıştır. Xanî arûzun vezin sistemi olarak toplam 19 bahir türünden başta recez olmak üzere klasik Kürt şiirine uygun olan yedi tanesini (recez-hezec-remel-mudari'-besît-serî'-muteqarib) kullanmıştır. Giriş ve birinci bölümün beyitleri tamamen Kürtçe olup, karşılıklı kelimelerin sıralandığı asıl sözlük kısmı ikinci bölüm ile başlamaktadır. Sözlük bölümlerindeki kelime ve ifadeler Arapça-Kürtçe olarak sıralandıkları gibi Kürtçe-Arapça olarak da sıralanmıştır. Bu bakımdan eser Arapça-Kürtçe olduğu kadar Kürtçe-Arapça bir sözlük de sayılır. Karşılıklı kelime ve ifadeleri birbirine bağlamada kullanılan anlatım dili ise tamamen Kürtçedir. Böylece karşılıklı kelimelerin dışında önemli oranda Kürtçe kelime ve ekler ortaya çıkmıştır. Xanî'nin kendi ifadesiyle "ji bo biçûkê Kurmancan" (Kürt çocukları için) hazırladığı bu eseri önemli kılan faktörlerden bazıları şunlardır:
- Genel anlamda Kürt dilinde yazılmış ilk sözlüktür. Böylece Kürt sözlükçülüğü didaktik amaçlı manzum bir eserle başlamıştır.
- Bu sözlük Xanî döneminden başlamak üzere Kürt medreselerinde ders kitabı olarak okunup ezberlenmiş, böylece şairimizin en büyük ideali ve amacı olan "anadilde eğitim" onun bu eseri sayesinde kısmen de olsa gerçekleşmiştir.
- Beyitlerde karşılıklı olarak yer alan Arapça-Kürtçe veya Kürtçe-Arapça kelimeler rasgele değil, belirli konularda yoğunlaşmak üzere seçilmişlerdir. Xanî bu seçim ve yoğunlaşma çerçevesinde konuları işlemede "yakından uzağa", "kolaydan zora", "bilinenden bilinmeyene" ve "tümdengelim" yöntem ve tekniklerini başarılı bir şekilde uygulayıp pedagojik bir perspektif sergilemiştir.
İsminin birinci kısmının "Nûbehar" (İlkbaharı) mı yoksa "Nûbar" (İlk Ürün) mı olduğu konusunda farklı görüşler olan, ayrıca "Nûbihar", "Nûbuhar" ve "Nobar" şeklinde de yazılıp telaffuz edilen bu eser 1683 yılında manzum olarak hazırlanmıştır. Bir giriş ve "kıta" adı verilen 13 bölümden oluşup, farklı nüshalara göre yaklaşık 220 beyit içermektedir. Giriş, birinci bölüm ve son bölüm "mesnevî"nin kafiye sistemi (aa-bb-cc-...) ile hazırlanırken; aradaki on bir bölümde "gazel"in kafiye sistemi (aa-ba-ca-...) uygulanmıştır. Xanî arûzun vezin sistemi olarak toplam 19 bahir türünden başta recez olmak üzere klasik Kürt şiirine uygun olan yedi tanesini (recez-hezec-remel-mudari'-besît-serî'-muteqarib) kullanmıştır. Giriş ve birinci bölümün beyitleri tamamen Kürtçe olup, karşılıklı kelimelerin sıralandığı asıl sözlük kısmı ikinci bölüm ile başlamaktadır. Sözlük bölümlerindeki kelime ve ifadeler Arapça-Kürtçe olarak sıralandıkları gibi Kürtçe-Arapça olarak da sıralanmıştır. Bu bakımdan eser Arapça-Kürtçe olduğu kadar Kürtçe-Arapça bir sözlük de sayılır. Karşılıklı kelime ve ifadeleri birbirine bağlamada kullanılan anlatım dili ise tamamen Kürtçedir. Böylece karşılıklı kelimelerin dışında önemli oranda Kürtçe kelime ve ekler ortaya çıkmıştır. Xanî'nin kendi ifadesiyle "ji bo biçûkê Kurmancan" (Kürt çocukları için) hazırladığı bu eseri önemli kılan faktörlerden bazıları şunlardır:
- Genel anlamda Kürt dilinde yazılmış ilk sözlüktür. Böylece Kürt sözlükçülüğü didaktik amaçlı manzum bir eserle başlamıştır.
- Bu sözlük Xanî döneminden başlamak üzere Kürt medreselerinde ders kitabı olarak okunup ezberlenmiş, böylece şairimizin en büyük ideali ve amacı olan "anadilde eğitim" onun bu eseri sayesinde kısmen de olsa gerçekleşmiştir.
- Beyitlerde karşılıklı olarak yer alan Arapça-Kürtçe veya Kürtçe-Arapça kelimeler rasgele değil, belirli konularda yoğunlaşmak üzere seçilmişlerdir. Xanî bu seçim ve yoğunlaşma çerçevesinde konuları işlemede "yakından uzağa", "kolaydan zora", "bilinenden bilinmeyene" ve "tümdengelim" yöntem ve tekniklerini başarılı bir şekilde uygulayıp pedagojik bir perspektif sergilemiştir.