Bu direnişe rağmen ekonomi ve hukuk ilminin ihtiyaçlarının giderilmesi kaçınılmaz hale gelince artık beklememek lazımdır. "Ekonomi Hukuku Yaklaşımı ile Banka Hukuku" incelememizin bu ihtiyaçları tam olarak karşılamak iddiasında olmamakla birlikte, ekonomist ve hukukçunun birlikte hareket ederek çözümleyeceği çok önemli konular olduğunu vurgulayarak, hatta bu iki bilim dalının tek bir kişinin dağarcığında toplanmasını sağlayacak eğitim programlarının düzenlenmesi çabalarına katkıda bulunacağını düşünmekteyiz. Böylelikle ekonomi ve hukuk formasyonlu hakim, savcı, avukat ve yöneticiler önlerine gelen uyuşmazlıkları daha kısa sürede sonuçlandırabileceklerdir.
Diğer taraftan yerli ve yabancı hukuk doktrininde sıkça görüldüğü üzere, daha çok ekonomik özellikler arzeden olayların hukuki açıklamalarının bunların sui generis özelliklerine bağlanması, uyuşmazlıkları çözümsüz, hatta çoğu zaman içinden çıkılamaz hale getirmiş bulunmaktadır. İncelemede bunlarla ilgili örnekler verilmiş bunların sui generis özellikleri yerine ekonomi hukukunun getirdiği çözümler önerilmiş, karar vericilere yardımcı olmaya çalışılmıştır. Bu görüşümüz meslektaşlarımız tarafından yadırganabilir, eleştirilerini bekliyoruz. Belirtmek gerekir ki, her hukuk normu bir sorunu, özellikle de bir ekonomik sorunu çözmek amacı ve inancı ile tercih edilmiştir.
Bu direnişe rağmen ekonomi ve hukuk ilminin ihtiyaçlarının giderilmesi kaçınılmaz hale gelince artık beklememek lazımdır. "Ekonomi Hukuku Yaklaşımı ile Banka Hukuku" incelememizin bu ihtiyaçları tam olarak karşılamak iddiasında olmamakla birlikte, ekonomist ve hukukçunun birlikte hareket ederek çözümleyeceği çok önemli konular olduğunu vurgulayarak, hatta bu iki bilim dalının tek bir kişinin dağarcığında toplanmasını sağlayacak eğitim programlarının düzenlenmesi çabalarına katkıda bulunacağını düşünmekteyiz. Böylelikle ekonomi ve hukuk formasyonlu hakim, savcı, avukat ve yöneticiler önlerine gelen uyuşmazlıkları daha kısa sürede sonuçlandırabileceklerdir.
Diğer taraftan yerli ve yabancı hukuk doktrininde sıkça görüldüğü üzere, daha çok ekonomik özellikler arzeden olayların hukuki açıklamalarının bunların sui generis özelliklerine bağlanması, uyuşmazlıkları çözümsüz, hatta çoğu zaman içinden çıkılamaz hale getirmiş bulunmaktadır. İncelemede bunlarla ilgili örnekler verilmiş bunların sui generis özellikleri yerine ekonomi hukukunun getirdiği çözümler önerilmiş, karar vericilere yardımcı olmaya çalışılmıştır. Bu görüşümüz meslektaşlarımız tarafından yadırganabilir, eleştirilerini bekliyoruz. Belirtmek gerekir ki, her hukuk normu bir sorunu, özellikle de bir ekonomik sorunu çözmek amacı ve inancı ile tercih edilmiştir.