Suriye'de devlet otoritesinin aşınmasından dolayı ortaya çıkan boşluk devlet dışı silahlı aktörler tarafından doldurulmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler yaşanırken kriz ve çatışma bölgelerinde söz konusu aktörler egemen devlet düzenini sarsarak alışılmış olan uluslararası sistemi tehdit etmeye devam etmiştir. Önce El-Kaide daha sonra DEAŞ gibi örgütler bu meydan okumanın baş aktörleri haline gelmiştir. Suriye'de yaşanan krizlerle birlikte “cihadi” ideolojiyi benimseyen bu örgütlerin bir uzantısı olarak Nusra Cephesi ortaya çıkmıştır. 2011 yılı itibarıyla Arap Baharı'nın bölgede yayılmasıyla birlikte cihadi örgütler kendilerine hakimiyet alanı arayışına girmişlerdir. El-Kaide'nin Irak'taki kolu Irak İslam Devleti (IİD) örgütü 2007 yılından itibaren aldığı ağır darbelerden yeni toparlanmaya çalıştığı bir dönemde ABD Irak'tan çekilmiş ve bünyesinde Suriyelilerin de bulunduğu IİD lider kadrosu Suriye'de ortaya çıkan krizle yeni bir genişleme alanı oluşturacağını düşünmeye başlamıştır. IİD örgütünün o dönemler Musul bölgesinde komutanı olan Suriyeli Ahmed Hüseyin Şara (Ebu Muhammed Culani) IİD'nin yeni lideri Ebubekir Bağdadi'ye Suriye'de örgütlenilmesi teklifinde bulunmuştur. Sonuç itibarıyla El-Kaide merkezinin onayıyla Suriye'ye yedi kişilik bir ekiple 2011 yaz aylarında geçiş yapılmıştır. Bu çekirdek kadro Suriye'deki iç savaşı derinden etkilemiştir. Nusra Cephesi'nin kuruluşu ise 2012'nin Ocak ayında Culani tarafından yapılan bir açıklamayla duyurulmuştur. O günden bu yana farklı süreçlerden geçmek suretiyle evrimleşerek muhalifler arasında en güçlü gruplardan biri olan Heyet-i Tahriru'ş-Şam'a dönüşen yapıyı beraberinde getirmiştir.
Bu rapor Suriye sahasında etkin aktörlerden biri olan Nusra Cephesi'ni ele almaktadır. Raporun hazırlık aşamasında Nusra'nın güçlü olduğu çatışma bölgeleri başta olmak üzere Suriye'de saha çalışması gerçekleştirilmiş ve buralarda bazı isimlerle mülakatlar yapılmıştır. Grubun ideolojik gelişimi ve bunun ardında yatan sebepler de raporun konusunu oluşturmaktadır. Aynı zamanda raporda örgütün yönetim modeli ve örgütlenme biçimine dair bilgiler de yer almaktadır. Ayrıca çalışmanın sonunda Nusra'nın liderleri ve örgütte ön plana çıkan isimlerin profil bilgileri de sunulmuştur.
Suriye'de devlet otoritesinin aşınmasından dolayı ortaya çıkan boşluk devlet dışı silahlı aktörler tarafından doldurulmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler yaşanırken kriz ve çatışma bölgelerinde söz konusu aktörler egemen devlet düzenini sarsarak alışılmış olan uluslararası sistemi tehdit etmeye devam etmiştir. Önce El-Kaide daha sonra DEAŞ gibi örgütler bu meydan okumanın baş aktörleri haline gelmiştir. Suriye'de yaşanan krizlerle birlikte “cihadi” ideolojiyi benimseyen bu örgütlerin bir uzantısı olarak Nusra Cephesi ortaya çıkmıştır. 2011 yılı itibarıyla Arap Baharı'nın bölgede yayılmasıyla birlikte cihadi örgütler kendilerine hakimiyet alanı arayışına girmişlerdir. El-Kaide'nin Irak'taki kolu Irak İslam Devleti (IİD) örgütü 2007 yılından itibaren aldığı ağır darbelerden yeni toparlanmaya çalıştığı bir dönemde ABD Irak'tan çekilmiş ve bünyesinde Suriyelilerin de bulunduğu IİD lider kadrosu Suriye'de ortaya çıkan krizle yeni bir genişleme alanı oluşturacağını düşünmeye başlamıştır. IİD örgütünün o dönemler Musul bölgesinde komutanı olan Suriyeli Ahmed Hüseyin Şara (Ebu Muhammed Culani) IİD'nin yeni lideri Ebubekir Bağdadi'ye Suriye'de örgütlenilmesi teklifinde bulunmuştur. Sonuç itibarıyla El-Kaide merkezinin onayıyla Suriye'ye yedi kişilik bir ekiple 2011 yaz aylarında geçiş yapılmıştır. Bu çekirdek kadro Suriye'deki iç savaşı derinden etkilemiştir. Nusra Cephesi'nin kuruluşu ise 2012'nin Ocak ayında Culani tarafından yapılan bir açıklamayla duyurulmuştur. O günden bu yana farklı süreçlerden geçmek suretiyle evrimleşerek muhalifler arasında en güçlü gruplardan biri olan Heyet-i Tahriru'ş-Şam'a dönüşen yapıyı beraberinde getirmiştir.
Bu rapor Suriye sahasında etkin aktörlerden biri olan Nusra Cephesi'ni ele almaktadır. Raporun hazırlık aşamasında Nusra'nın güçlü olduğu çatışma bölgeleri başta olmak üzere Suriye'de saha çalışması gerçekleştirilmiş ve buralarda bazı isimlerle mülakatlar yapılmıştır. Grubun ideolojik gelişimi ve bunun ardında yatan sebepler de raporun konusunu oluşturmaktadır. Aynı zamanda raporda örgütün yönetim modeli ve örgütlenme biçimine dair bilgiler de yer almaktadır. Ayrıca çalışmanın sonunda Nusra'nın liderleri ve örgütte ön plana çıkan isimlerin profil bilgileri de sunulmuştur.