"Uzun zamandan sonra İstiklal Caddesi'nde yürüdüm. Yağmur fena yağıyor, rüzgâr sert eşlik ediyordu. Önce Pandora'ya uğradım. Endişeliydim doğrusu, "ilk gençliğimin kitapçısı yerinde mi?" diye kaygılıydım. Biraz söyleştik. Öteden beri mekâna sahip çıkan okurlar ayakta tutuyormuş kitapçıyı. Hemen yan sokağa daldım telaşla, Simurg çoktan kayboldu gitti, meyhanemiz de kepengi indirmiş. Tanıdık kimseler kalmamış... Engin Yörükopğlu'nun "Jazz Stop"ına dek yürüyemedim. Yüreğim o kadarını kaldırmaz."
Elli Yaşa Buruk Günce 48, Enver Aysever'in günce/deneme türündeki beş kitaplık serisinin üçüncü kitabı. Yazar bu kitapta, serinin diğer kitaplarında olduğu gibi siyasal gündemi, medyayı, günlük hayatın içinde akan zamanı yorumluyor. Ağırlıklı olarak okumak ve yazmak üzerine düşünceleriyle geçirdiği 48 yaşını, samimiyetle ve tüm ayrıntılarıyla okurlarına anlatıyor.
"Uzun zamandan sonra İstiklal Caddesi'nde yürüdüm. Yağmur fena yağıyor, rüzgâr sert eşlik ediyordu. Önce Pandora'ya uğradım. Endişeliydim doğrusu, "ilk gençliğimin kitapçısı yerinde mi?" diye kaygılıydım. Biraz söyleştik. Öteden beri mekâna sahip çıkan okurlar ayakta tutuyormuş kitapçıyı. Hemen yan sokağa daldım telaşla, Simurg çoktan kayboldu gitti, meyhanemiz de kepengi indirmiş. Tanıdık kimseler kalmamış... Engin Yörükopğlu'nun "Jazz Stop"ına dek yürüyemedim. Yüreğim o kadarını kaldırmaz."
Elli Yaşa Buruk Günce 48, Enver Aysever'in günce/deneme türündeki beş kitaplık serisinin üçüncü kitabı. Yazar bu kitapta, serinin diğer kitaplarında olduğu gibi siyasal gündemi, medyayı, günlük hayatın içinde akan zamanı yorumluyor. Ağırlıklı olarak okumak ve yazmak üzerine düşünceleriyle geçirdiği 48 yaşını, samimiyetle ve tüm ayrıntılarıyla okurlarına anlatıyor.