Atatürk'ün doğum yeri oluşunun yanı sıra, Sabetaycılık meselesi yüzünden de ülkemizde sıklıkla gündeme gelen Selanik Şehri, Doğu ile Batı'nın buluştuğu yerde, birbiriyle çatışan güçler ve çıkarlar girdabında bir vaha, farklı halklardan oluşan renkli bir dünyaydı bir zamanlar. Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisi, Sefarad Yahudilerinin de kültürü açısından tam bir merkezdi. Leon Sciaky, bu anı kitabında bizi Türk şeyh ve dervişlerin, Yahudi tüccar ve hahamların, Macar devrimcilerin, Bulgar çiftçilerin, Rum rahiplerin, Kürt bakkalların, Arnavut oduncuların ve Fransız okul müdürlerinin renkli dünyasıyla tanıştırıyor. Selanik'te geçirdiği mutlu çocukluk dönemini ailesinin geçmişi ve tarihsel olaylarla iç içe dokuyarak anlatırken, bir yandan da İspanya, Portekiz ve İtalya'dan sürülüşlerinin ardından Osmanlı topraklarına göç eden Sefarad Yahudilerinin yerleştikleri yerleri yurt edinip kültürlerini nasıl yaşattıklarını yalın ve içtenlikli bir ifadeyle dile getiriyor. Bitmek bilmez çatışmalar, savaşmalar nedeniyle ailece elveda demek zoruda kaldıkları Selanik'in unutulmaz bir portresini çiziyor.
Atatürk'ün doğum yeri oluşunun yanı sıra, Sabetaycılık meselesi yüzünden de ülkemizde sıklıkla gündeme gelen Selanik Şehri, Doğu ile Batı'nın buluştuğu yerde, birbiriyle çatışan güçler ve çıkarlar girdabında bir vaha, farklı halklardan oluşan renkli bir dünyaydı bir zamanlar. Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisi, Sefarad Yahudilerinin de kültürü açısından tam bir merkezdi. Leon Sciaky, bu anı kitabında bizi Türk şeyh ve dervişlerin, Yahudi tüccar ve hahamların, Macar devrimcilerin, Bulgar çiftçilerin, Rum rahiplerin, Kürt bakkalların, Arnavut oduncuların ve Fransız okul müdürlerinin renkli dünyasıyla tanıştırıyor. Selanik'te geçirdiği mutlu çocukluk dönemini ailesinin geçmişi ve tarihsel olaylarla iç içe dokuyarak anlatırken, bir yandan da İspanya, Portekiz ve İtalya'dan sürülüşlerinin ardından Osmanlı topraklarına göç eden Sefarad Yahudilerinin yerleştikleri yerleri yurt edinip kültürlerini nasıl yaşattıklarını yalın ve içtenlikli bir ifadeyle dile getiriyor. Bitmek bilmez çatışmalar, savaşmalar nedeniyle ailece elveda demek zoruda kaldıkları Selanik'in unutulmaz bir portresini çiziyor.