Rousseau yeniden dünyaya gelmeye ve insanların doğal olarak iyi olduklarına inanıyordu. "Yeni doğan bir bebeğin tamamen masum olduğunu ve kalbinde en ufak bir leke olmadığını kabul etmeliyiz" Emile'de de bu doğallığın korunması için neler yapılması gerektiğini anlatmaktadır. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:
- Çocuklar masum ve savunmasızdırlar ve 'iyi' doğalarının korunması için, yeteneklerini ortaya çıkarmaları ve olmak istedikleri şeyleri olmaları için özgür bırakmalıdırlar.
- Çocuklara 'sınırları iyi belirlenmiş bir özgürlük verip, az hükmetmeli, baskıcı ve aşırı korumacı olmaktan vazgeçmelidir, "çocuklarınıza hiçbir şey emretmeyin; hatta onların üzerinde en ufak bir otoriteniz olduğunu bile hissettirmeyin. Yalnız o kendinin size ihtiyacı olduğunu ve sizin o ihtiyaçları karşılayabilecek güçte olduğunuzu bilsin...
- Kendi kendilerine iş başarmalarına imkân verilmelidir.
- Başkalarına boyun eğen bir kişiliğe sahip olmamalıdır, "çocuklarınıza itaatin bir görev olduğu konusunda ikna etmeye çalışırken zor kullanma, tehdit savurma ya da daha kötü olan dalkavukluk ve vaatlere başvurmaktan uzak duramazsınız"
- Çocuğun büyüklerine karşı şımarık ve küstah tavırlar göstererek tahakküm kurmalarına, emredici bir tavır takınmalarına izin vermemelidir.
- Çocuğun oyunları, eğlenceleri, sevimli hareketleri hoşgörü ile karşılanmalıdır. Neşe ve oyun çağını, cezalar, tehditler ve esaret içinde geçirmesine neden olacak kadar abartılı ilgi gösterip, üstüne fazla düşmemelidir. "Çocuklarınız gün boyu oynuyor diye hiç korkmayın; çünkü oyun onları hayata hazırlar."
Rousseau yeniden dünyaya gelmeye ve insanların doğal olarak iyi olduklarına inanıyordu. "Yeni doğan bir bebeğin tamamen masum olduğunu ve kalbinde en ufak bir leke olmadığını kabul etmeliyiz" Emile'de de bu doğallığın korunması için neler yapılması gerektiğini anlatmaktadır. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:
- Çocuklar masum ve savunmasızdırlar ve 'iyi' doğalarının korunması için, yeteneklerini ortaya çıkarmaları ve olmak istedikleri şeyleri olmaları için özgür bırakmalıdırlar.
- Çocuklara 'sınırları iyi belirlenmiş bir özgürlük verip, az hükmetmeli, baskıcı ve aşırı korumacı olmaktan vazgeçmelidir, "çocuklarınıza hiçbir şey emretmeyin; hatta onların üzerinde en ufak bir otoriteniz olduğunu bile hissettirmeyin. Yalnız o kendinin size ihtiyacı olduğunu ve sizin o ihtiyaçları karşılayabilecek güçte olduğunuzu bilsin...
- Kendi kendilerine iş başarmalarına imkân verilmelidir.
- Başkalarına boyun eğen bir kişiliğe sahip olmamalıdır, "çocuklarınıza itaatin bir görev olduğu konusunda ikna etmeye çalışırken zor kullanma, tehdit savurma ya da daha kötü olan dalkavukluk ve vaatlere başvurmaktan uzak duramazsınız"
- Çocuğun büyüklerine karşı şımarık ve küstah tavırlar göstererek tahakküm kurmalarına, emredici bir tavır takınmalarına izin vermemelidir.
- Çocuğun oyunları, eğlenceleri, sevimli hareketleri hoşgörü ile karşılanmalıdır. Neşe ve oyun çağını, cezalar, tehditler ve esaret içinde geçirmesine neden olacak kadar abartılı ilgi gösterip, üstüne fazla düşmemelidir. "Çocuklarınız gün boyu oynuyor diye hiç korkmayın; çünkü oyun onları hayata hazırlar."