“Bunları yazarken sakın onun hayatını yazdığımı sanmayın, asla! Ben bunun derdinde değilim. Belki bu yazdıklarım, çok sevdiğim bir dostumla bir zamanlar yaşadıklarımı ve hâlâ taptaze olan mutluluk verici ve tatlı bazı hatıraları serdetmek kabilindendir. O öyle bir şahsiyettir ki İslam konusunda duyarlı olan herkes onu sever, İslamî uyanıştan nefret eden herkes de ona düşmanlık yapardı.
Allah Teâlâ, Hasan el-Bennâ'ya öyle etkileyici bir kişilik bahşetmişti ki onu seven veya sevmeyen herkes ona saygı gösterirdi. Bu da tarihteki büyük şahsiyetlerin yaşadıklarının bir örneğidir.
Hasan el-Bennâ'nın bıraktığı eser ne kaybolur ne de yok olur. Zira onun, kendisini takip edenlere bıraktığı yol, Allah'ın ebedî davet yoludur, var oluş mücadelesindeki değişmez ve dosdoğru yoldur.
Bu davanın sahibi olan Allah diridir, ölmez; bakidir, yok olmaz. Bu yüceliğin gölgesinde yaşayan birinin ameli en güzel amel olurken, anılması da daimîdir.”
Ömer Tilmisani
“Bunları yazarken sakın onun hayatını yazdığımı sanmayın, asla! Ben bunun derdinde değilim. Belki bu yazdıklarım, çok sevdiğim bir dostumla bir zamanlar yaşadıklarımı ve hâlâ taptaze olan mutluluk verici ve tatlı bazı hatıraları serdetmek kabilindendir. O öyle bir şahsiyettir ki İslam konusunda duyarlı olan herkes onu sever, İslamî uyanıştan nefret eden herkes de ona düşmanlık yapardı.
Allah Teâlâ, Hasan el-Bennâ'ya öyle etkileyici bir kişilik bahşetmişti ki onu seven veya sevmeyen herkes ona saygı gösterirdi. Bu da tarihteki büyük şahsiyetlerin yaşadıklarının bir örneğidir.
Hasan el-Bennâ'nın bıraktığı eser ne kaybolur ne de yok olur. Zira onun, kendisini takip edenlere bıraktığı yol, Allah'ın ebedî davet yoludur, var oluş mücadelesindeki değişmez ve dosdoğru yoldur.
Bu davanın sahibi olan Allah diridir, ölmez; bakidir, yok olmaz. Bu yüceliğin gölgesinde yaşayan birinin ameli en güzel amel olurken, anılması da daimîdir.”
Ömer Tilmisani