Engizisyon döneminin zulüm ve işkencelerinden bahseden bu eser, Müslümanlar ve Yahudilerin maruz kaldığı cefa ve eziyetler kadar Hristiyanların da Engizisyon Meclisleri tarafından zulme uğratıldığını gözler önüne sermektedir. Osmanlı'da ayrılıkçı azınlık hareketlerinin hat safhaya ulaştığı, Girit Adası sorunu ve Balkanlardaki ayaklanmalar nedeniyle Avrupa devletlerinin Osmanlı'ya siyasi olarak baskı yaptığı bir dönemde, Paşa tarafından Batı'nın karanlık mazisini gün yüzüne çıkaran böyle bir eserin tercüme edilmesi oldukça mânidardır. Belki de Ziyâ Paşa, böyle bir tercümeyi hazırlamakla, Osmanlı Devleti'nin gayr-i müslim azınlıklara yeterince siyasî hak tanımadığını ve onlar için yeni ve medeni reformlar hazırlamasını isteyen Batılı devletlere “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” demek istemiştir.
Engizisyon döneminin zulüm ve işkencelerinden bahseden bu eser, Müslümanlar ve Yahudilerin maruz kaldığı cefa ve eziyetler kadar Hristiyanların da Engizisyon Meclisleri tarafından zulme uğratıldığını gözler önüne sermektedir. Osmanlı'da ayrılıkçı azınlık hareketlerinin hat safhaya ulaştığı, Girit Adası sorunu ve Balkanlardaki ayaklanmalar nedeniyle Avrupa devletlerinin Osmanlı'ya siyasi olarak baskı yaptığı bir dönemde, Paşa tarafından Batı'nın karanlık mazisini gün yüzüne çıkaran böyle bir eserin tercüme edilmesi oldukça mânidardır. Belki de Ziyâ Paşa, böyle bir tercümeyi hazırlamakla, Osmanlı Devleti'nin gayr-i müslim azınlıklara yeterince siyasî hak tanımadığını ve onlar için yeni ve medeni reformlar hazırlamasını isteyen Batılı devletlere “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” demek istemiştir.