Benliğinin derinliğinde yıllardır susturamadığı, doyuramadığı azgın bir “id”taşıyordu. Küçük bir yılan gibi ısırıyordu bütün saf duygularını bu kahredici “id”.Allah'ı dinlemiyor, ahlaki hiçbir ilkeyi takmıyor, göksel yasakları kale almıyor, iştahının kabardığı anlarda onu tutmak mümkün olmuyor, önüne çıkan bütün kutsal ve seküler engelleri yıkıyor, deviriyor,aşıyor, doyuma erdikten sonra ise uslu bir köpek gibi çekiliyor köşesine, ta ki tekrar azgınlaşana kadar. Ne yapsa, nereye gitse,neyi tutsa bu düşmandan kurtulmanın çaresi yok. Hayat boyu koynunda bir akreple birlikte yaşamak, onunla uyumak, onunla uyanmak, onunla dolaşmak, onunla konuşmak, en mahrem mekanlara onunla ayak basmak, bütün kutsal mabetlerde onu beraberinde gezdirmek...
Benliğinin derinliğinde yıllardır susturamadığı, doyuramadığı azgın bir “id”taşıyordu. Küçük bir yılan gibi ısırıyordu bütün saf duygularını bu kahredici “id”.Allah'ı dinlemiyor, ahlaki hiçbir ilkeyi takmıyor, göksel yasakları kale almıyor, iştahının kabardığı anlarda onu tutmak mümkün olmuyor, önüne çıkan bütün kutsal ve seküler engelleri yıkıyor, deviriyor,aşıyor, doyuma erdikten sonra ise uslu bir köpek gibi çekiliyor köşesine, ta ki tekrar azgınlaşana kadar. Ne yapsa, nereye gitse,neyi tutsa bu düşmandan kurtulmanın çaresi yok. Hayat boyu koynunda bir akreple birlikte yaşamak, onunla uyumak, onunla uyanmak, onunla dolaşmak, onunla konuşmak, en mahrem mekanlara onunla ayak basmak, bütün kutsal mabetlerde onu beraberinde gezdirmek...