1920'lerin başlarından 1940'ların sonlarına uzanan Erken Cumhuriyet Dönemi'nde bir birikim modeli olarak milli iktisat anlayışınınbirçok sektör özelinde ve Türkiye ekonomisi genelinde olduğu gibi denizcilik sektörünü de biçimlendirdiği anlaşılmaktadır. Alınan kararlar veyapılan kurumsal düzenlemeler, yani bu dönemde egemen olan denizcilik sektörüne ilişkin ekonomi-politik, sonraki dönemlerde ve hattabugün dahi denizcilik sektörü üzerinde etkili olur. Başka bir ifadeyle denizcilik sektörünün dünü ve bugününü anlamak; yarınına dair düşünceve görüşler üretmek için Erken Cumhuriyet Dönemi'nde denizcilik sektörünün ekonomi-politiğini incelemek önem taşır. Erken CumhuriyetDönemi'nde milli iktisat anlayışı paralelinde kabotaj uygulaması ve diğer önlemlerle yabancıların rekabetinden korunan denizcilik sektöründeyerli girişimcilerin var olma imkânı bulduğu görülür. Ancak bu politikanın sektöre, ekonomiye ve ülkeye maliyeti vardır. Osmanlı Devleti'ndekapitülasyonların belirlediği koşulların çizdiği tablonun aksine, Erken Cumhuriyet Dönemi'nde milli iktisat anlayışının çerçevesini çizdiğidenizcilik sektörü yabancı sermayeye kapalıdır ve en büyük aktör devlettir. Devletin yanı sıra yerli şirket ve kişiler de sektörde faaliyetgösterirler. En temel sorununu sermaye birikiminin yetersizliği oluşturan Türkiye ekonomisinde, yabancıların rekabetine kapalı tutulandenizcilik sektöründe, devletin ve özel girişimcilerin gereken yatırımları yapacak kaynakları ise ülke ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde
değildir.
1920'lerin başlarından 1940'ların sonlarına uzanan Erken Cumhuriyet Dönemi'nde bir birikim modeli olarak milli iktisat anlayışınınbirçok sektör özelinde ve Türkiye ekonomisi genelinde olduğu gibi denizcilik sektörünü de biçimlendirdiği anlaşılmaktadır. Alınan kararlar veyapılan kurumsal düzenlemeler, yani bu dönemde egemen olan denizcilik sektörüne ilişkin ekonomi-politik, sonraki dönemlerde ve hattabugün dahi denizcilik sektörü üzerinde etkili olur. Başka bir ifadeyle denizcilik sektörünün dünü ve bugününü anlamak; yarınına dair düşünceve görüşler üretmek için Erken Cumhuriyet Dönemi'nde denizcilik sektörünün ekonomi-politiğini incelemek önem taşır. Erken CumhuriyetDönemi'nde milli iktisat anlayışı paralelinde kabotaj uygulaması ve diğer önlemlerle yabancıların rekabetinden korunan denizcilik sektöründeyerli girişimcilerin var olma imkânı bulduğu görülür. Ancak bu politikanın sektöre, ekonomiye ve ülkeye maliyeti vardır. Osmanlı Devleti'ndekapitülasyonların belirlediği koşulların çizdiği tablonun aksine, Erken Cumhuriyet Dönemi'nde milli iktisat anlayışının çerçevesini çizdiğidenizcilik sektörü yabancı sermayeye kapalıdır ve en büyük aktör devlettir. Devletin yanı sıra yerli şirket ve kişiler de sektörde faaliyetgösterirler. En temel sorununu sermaye birikiminin yetersizliği oluşturan Türkiye ekonomisinde, yabancıların rekabetine kapalı tutulandenizcilik sektöründe, devletin ve özel girişimcilerin gereken yatırımları yapacak kaynakları ise ülke ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde
değildir.