İlahi bilgi; ilahî kelam olan Kur'an-ı Kerim'de bildirildiği üzere, şehadet ve gaib âlemi içine alan, bütün âlemleri ve içindekilerini ihâta eden, mekân ve zaman sınırlamasına tabi olmayan aşkın bir bilgidir. İlahî bilgi, sermedi (daimî, ebedî,sürekli) olan Allah Teâlâ'nın ezelde sahip olduğu zatıyla kaim olan bilgidir. Allah'ın bilgisi O'nun zatından olan, insani kıstaslara sığmayan, mekâna, zamana ve sınırlara sığmayan lahuti bir bilgidir. İlahî bilginin kapsamını düşünmek, onu anlamaya çalışmak sınırlı olan insan aklını aşar. İlahî bilgi karşısında insanın yapacağı şey kendi aklı ve vüs'atınca onu anlamaya çalışmaktır. Nitekim İslam uleması, müfessirler, mütekellimler, filozoflar bu çaba içine girmişler, güçleri nispetinde ilahî bilgiyi anlamaya ve anlatmaya çalışmışlardır. Ancak hepsinin temel referansı ilahî kitap Kur'an olmuştur
İlahi bilgi; ilahî kelam olan Kur'an-ı Kerim'de bildirildiği üzere, şehadet ve gaib âlemi içine alan, bütün âlemleri ve içindekilerini ihâta eden, mekân ve zaman sınırlamasına tabi olmayan aşkın bir bilgidir. İlahî bilgi, sermedi (daimî, ebedî,sürekli) olan Allah Teâlâ'nın ezelde sahip olduğu zatıyla kaim olan bilgidir. Allah'ın bilgisi O'nun zatından olan, insani kıstaslara sığmayan, mekâna, zamana ve sınırlara sığmayan lahuti bir bilgidir. İlahî bilginin kapsamını düşünmek, onu anlamaya çalışmak sınırlı olan insan aklını aşar. İlahî bilgi karşısında insanın yapacağı şey kendi aklı ve vüs'atınca onu anlamaya çalışmaktır. Nitekim İslam uleması, müfessirler, mütekellimler, filozoflar bu çaba içine girmişler, güçleri nispetinde ilahî bilgiyi anlamaya ve anlatmaya çalışmışlardır. Ancak hepsinin temel referansı ilahî kitap Kur'an olmuştur