Dünyanın pek çok bölgesinde olduğu gibi, MÖ. 600 ve 400 arası dönem Yahudi tarihi açısından da değişim ve dönüşüm çağları olmuştur. Bu yüzyıllarda Yahudiler açısından çok önemli olaylar yaşanmıştır. Yahudi dini ve düşüncesinde iz bırakan Asur ve Babil sürgünleri bu dönemde meydana gelmiştir. Yahudiler, Kudüs'ün işgaliyle birlikte bağımsızlıklarının son kalesini de kaybetmişlerdir. Tanrısal koruma altında olduğuna inandıkları ve bu yüzden yıkılamaz kabul ettikleri Kudüs şehri ve Süleyman Tapınağı yıkılmış, kraliyet ailesi dâhil, Yahudilerin çoğu Babil'e sürgüne gönderilmiştir.
Bu dönemim en önemli karakteri hiç şüphesiz kâhin ve yazıcı Ezra'dır. Reformları ve icraatlarıyla Yahudilikte Yahve dininden Yahudiliğe geçişin belirleyici ismi olan Ezra, zamanla tarihsel bir kişilik olmaktan çok, efsanevî bir hüviyet kazanmıştır. Onun önderliğinde Babil'den çıkış, Musa liderliğinde Mısır'dan çıkışa benzetilmiş; dinî reformları da Musa'nın yaptıklarıyla karşılaştırılmış, adeta Yahudilikte ikinci bir Musa yaratılmaya çalışılmıştır.
Ezra'nın yaptığı dinî ve toplumsal reformlar arasında şunlar sayılabilir: Sürgün döneminde kaybolan ve tamamen unutulan Tevrat metnini ortaya çıkarmış, Tevrat'ın yazı karakterini değiştirip yazıya geçirmiş ve yorumlamış; takkanot adı verilen yeni dini hükümler koymuş; Yahudilerin kutsal soy olduğuna vurgu yapıp soyun anneden devam ettiğine hükmetmiş ve buna bağlı olarak yabancı kadınlarla evliliği yasaklamış ve Samirileri -Yahudi olmadıkları iddiasıyla- dışlamıştır.
Dünyanın pek çok bölgesinde olduğu gibi, MÖ. 600 ve 400 arası dönem Yahudi tarihi açısından da değişim ve dönüşüm çağları olmuştur. Bu yüzyıllarda Yahudiler açısından çok önemli olaylar yaşanmıştır. Yahudi dini ve düşüncesinde iz bırakan Asur ve Babil sürgünleri bu dönemde meydana gelmiştir. Yahudiler, Kudüs'ün işgaliyle birlikte bağımsızlıklarının son kalesini de kaybetmişlerdir. Tanrısal koruma altında olduğuna inandıkları ve bu yüzden yıkılamaz kabul ettikleri Kudüs şehri ve Süleyman Tapınağı yıkılmış, kraliyet ailesi dâhil, Yahudilerin çoğu Babil'e sürgüne gönderilmiştir.
Bu dönemim en önemli karakteri hiç şüphesiz kâhin ve yazıcı Ezra'dır. Reformları ve icraatlarıyla Yahudilikte Yahve dininden Yahudiliğe geçişin belirleyici ismi olan Ezra, zamanla tarihsel bir kişilik olmaktan çok, efsanevî bir hüviyet kazanmıştır. Onun önderliğinde Babil'den çıkış, Musa liderliğinde Mısır'dan çıkışa benzetilmiş; dinî reformları da Musa'nın yaptıklarıyla karşılaştırılmış, adeta Yahudilikte ikinci bir Musa yaratılmaya çalışılmıştır.
Ezra'nın yaptığı dinî ve toplumsal reformlar arasında şunlar sayılabilir: Sürgün döneminde kaybolan ve tamamen unutulan Tevrat metnini ortaya çıkarmış, Tevrat'ın yazı karakterini değiştirip yazıya geçirmiş ve yorumlamış; takkanot adı verilen yeni dini hükümler koymuş; Yahudilerin kutsal soy olduğuna vurgu yapıp soyun anneden devam ettiğine hükmetmiş ve buna bağlı olarak yabancı kadınlarla evliliği yasaklamış ve Samirileri -Yahudi olmadıkları iddiasıyla- dışlamıştır.