İnce hayvanları kırık camların pas lekesi
Deniz menekşelerinde batıyor yüreğime hayatın yalanları
Rüzgâr dindi gecenin gözlerinde
Yeraltına doğru koşuyor atlar
Çocuk gülüşleri yelelerinde
Kara bir yıldıza ışıksız fenerlerin
Çiçek kanıyla yazdığı bir timsah masalı bu
İstanbul'un ortasında
Bilmem kaç on bin daha
Bilmem kaç yüz bin daha bekliyor çöpten binalarında Enkelados'un gazabını ah,
Kendimi hangi çağda büyütsem!
İnce hayvanları kırık camların pas lekesi
Deniz menekşelerinde batıyor yüreğime hayatın yalanları
Rüzgâr dindi gecenin gözlerinde
Yeraltına doğru koşuyor atlar
Çocuk gülüşleri yelelerinde
Kara bir yıldıza ışıksız fenerlerin
Çiçek kanıyla yazdığı bir timsah masalı bu
İstanbul'un ortasında
Bilmem kaç on bin daha
Bilmem kaç yüz bin daha bekliyor çöpten binalarında Enkelados'un gazabını ah,
Kendimi hangi çağda büyütsem!