"Anadolu insanının duygularını yüzyıllardır dile getiren kuşkusuz ki sazı ve sözü ile âşıklarımız olmuştur. Malatya, Anadolu'da halk kültürü değerleri açısından en zengin yörelerimizden biridir. Türk halk türküleri içinde kendine özgü formunda “Arguvan Ağzı” adı ile anılıp repertuvarlarda özel bir yer almıştır. Halk şiirinin Hekimhan, Arguvan, Darende ve Arapgir'de üst düzeyde sevilip sayılması bir ölçüde Sivas yöresinin bütün Orta Anadolu âşıkları üzerinde sezilen anlam yükünün ağırlığına dayalı Pir Sultan geleneğinin etkisine bağlanabilir. Anadolu'da âşıklar kırlarda açılan rengârenk çiçekler gibidir. Her biri bulunduğu yörede sazı ve sözü ile güzellikleri, sevgiyi, barışı, kardeşliği, doğruluğu dantel gibi işlerler. Bunu en iyi yapanlardan biri de Esirî Baba'dır. Yörenin önemli âşıklarından “Cafer Baba (Fakirî)” ve “Sadık Baba Hayatı ve Deyişleri” adlı kitapları yayımlayan Cemal Özbey yaşlılığı ve rahatsızlığı nedeniyle vefatından iki ay önce 50 yıl arşivinde sakladığı Esirî Baba'ya ait cönkleri şahsıma vermesi nedeniyle arşivim oldukça zenginleşmiş ve elimde önemli ölçüde Esirî külliyatı oluşmuştur. Bu iyiliğinden dolayı Cemal Özbey'i rahmetle anıyor ve şükranlarımı sunuyorum. Bir deyişinde: “Ne Süryanî ne Arabî ne Farsî Aşka düşüp Türkî lisana geldim” diyen Türkçe âşığı Esirî Baba'yı Türk Halk Kültürüne kazandırmanın mutluluğunu duyuyorum. -Dr. Mehmet Yardımcı-
"Anadolu insanının duygularını yüzyıllardır dile getiren kuşkusuz ki sazı ve sözü ile âşıklarımız olmuştur. Malatya, Anadolu'da halk kültürü değerleri açısından en zengin yörelerimizden biridir. Türk halk türküleri içinde kendine özgü formunda “Arguvan Ağzı” adı ile anılıp repertuvarlarda özel bir yer almıştır. Halk şiirinin Hekimhan, Arguvan, Darende ve Arapgir'de üst düzeyde sevilip sayılması bir ölçüde Sivas yöresinin bütün Orta Anadolu âşıkları üzerinde sezilen anlam yükünün ağırlığına dayalı Pir Sultan geleneğinin etkisine bağlanabilir. Anadolu'da âşıklar kırlarda açılan rengârenk çiçekler gibidir. Her biri bulunduğu yörede sazı ve sözü ile güzellikleri, sevgiyi, barışı, kardeşliği, doğruluğu dantel gibi işlerler. Bunu en iyi yapanlardan biri de Esirî Baba'dır. Yörenin önemli âşıklarından “Cafer Baba (Fakirî)” ve “Sadık Baba Hayatı ve Deyişleri” adlı kitapları yayımlayan Cemal Özbey yaşlılığı ve rahatsızlığı nedeniyle vefatından iki ay önce 50 yıl arşivinde sakladığı Esirî Baba'ya ait cönkleri şahsıma vermesi nedeniyle arşivim oldukça zenginleşmiş ve elimde önemli ölçüde Esirî külliyatı oluşmuştur. Bu iyiliğinden dolayı Cemal Özbey'i rahmetle anıyor ve şükranlarımı sunuyorum. Bir deyişinde: “Ne Süryanî ne Arabî ne Farsî Aşka düşüp Türkî lisana geldim” diyen Türkçe âşığı Esirî Baba'yı Türk Halk Kültürüne kazandırmanın mutluluğunu duyuyorum. -Dr. Mehmet Yardımcı-