Olivia Marks, işinde çok başarılı bir editördür. Hayalleri uğruna doğduğu kasabayı terk etmiş ve bir daha da geri dönmemiştir. Tüm hayatını kariyerinde ilerlemek üzerine kurmuştur ancak hesaba katmadığı bir şey vardır: Bir bebek.
Kız kardeşini ve eniştesini bir trafik kazasında kaybettiğinde, onların yeni doğmuş bebekleri Annabelle'in vasisi olduğunu öğrenir. Bebekle ilgilenmek için kasabaya dönmek zorunda kalır ama yüzleşmesi gereken tek şey bir bebeğin sorumluluğu değildir.
Kasabaya dönmesi, yıllar önce arkasında bıraktığı aşkı Brad Rushford'la da karşılaşması demektir. Üstelik bu karşılaşmadan kaçması mümkün değildir. Çünkü Brad, Annabelle'in amcasıdır.
Yeğeninin sorumluluğuyla baş etmeye çalışan Olivia, kasabada zaman geçirdikçe Brad'le aralarındaki duyguların yeniden gün yüzüne çıktığını fark eder.
Ancak yarım kalmış bir geçmişin üzerine kurulu bir gelecek mümkün müdür?
Olivia Marks, işinde çok başarılı bir editördür. Hayalleri uğruna doğduğu kasabayı terk etmiş ve bir daha da geri dönmemiştir. Tüm hayatını kariyerinde ilerlemek üzerine kurmuştur ancak hesaba katmadığı bir şey vardır: Bir bebek.
Kız kardeşini ve eniştesini bir trafik kazasında kaybettiğinde, onların yeni doğmuş bebekleri Annabelle'in vasisi olduğunu öğrenir. Bebekle ilgilenmek için kasabaya dönmek zorunda kalır ama yüzleşmesi gereken tek şey bir bebeğin sorumluluğu değildir.
Kasabaya dönmesi, yıllar önce arkasında bıraktığı aşkı Brad Rushford'la da karşılaşması demektir. Üstelik bu karşılaşmadan kaçması mümkün değildir. Çünkü Brad, Annabelle'in amcasıdır.
Yeğeninin sorumluluğuyla baş etmeye çalışan Olivia, kasabada zaman geçirdikçe Brad'le aralarındaki duyguların yeniden gün yüzüne çıktığını fark eder.
Ancak yarım kalmış bir geçmişin üzerine kurulu bir gelecek mümkün müdür?