Eski Türkçe, bugünkü Moğolistan'da II. Türk Kağanlığı döneminden kalma yazıtların ve kağanlığın yıkılmasından sonra aynı bölgede hüküm süren Uygurlardan kalma yazıtların dili olan Orhon Türkçesini; daha sonra Tarım havzasına ve Çin'in Kansu eyaletine yerleşip Manihaizm, Budizm ve Hristiyanlık dinlerini benimseyen Uygurlara ait yazma eserlerin dili olan Eski Uygurcayı ve nihayet merkezi Kâşgar'da konuşulmuş olan ve İslami bir hüviyet kazanan Karahanlı Türkçesini kapsamaktadır.Editörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Zemire Gulcalı ve Arş. Gör. Tümer Karaayak ile birlikte yürüttüğümüz elinizdeki çalışma, tam da bu dönemin metinlerine ve onların filolojik yönden incelemesine ayrılmıştır. Yazıların özellikle özgün ve filolojik bir inceleme olmasına özen gösterilmiş, çalışmalar bu yönleriyle ele alınmıştır. Bu vesileyle söz konusu çalışmaya değerli yazılarıyla katkı sağlayan kıymetli hocalarıma, meslektaşlarıma ve genç araştırmacı arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum; bu çalışma öncelikli olarak onların emekleriyle, ilmî birikimleriyle oluştu. Her bir meslektaşıma ayrı ayrı minnetarlığımı ifade etmek isterim.
Eski Türkçe, bugünkü Moğolistan'da II. Türk Kağanlığı döneminden kalma yazıtların ve kağanlığın yıkılmasından sonra aynı bölgede hüküm süren Uygurlardan kalma yazıtların dili olan Orhon Türkçesini; daha sonra Tarım havzasına ve Çin'in Kansu eyaletine yerleşip Manihaizm, Budizm ve Hristiyanlık dinlerini benimseyen Uygurlara ait yazma eserlerin dili olan Eski Uygurcayı ve nihayet merkezi Kâşgar'da konuşulmuş olan ve İslami bir hüviyet kazanan Karahanlı Türkçesini kapsamaktadır.Editörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Zemire Gulcalı ve Arş. Gör. Tümer Karaayak ile birlikte yürüttüğümüz elinizdeki çalışma, tam da bu dönemin metinlerine ve onların filolojik yönden incelemesine ayrılmıştır. Yazıların özellikle özgün ve filolojik bir inceleme olmasına özen gösterilmiş, çalışmalar bu yönleriyle ele alınmıştır. Bu vesileyle söz konusu çalışmaya değerli yazılarıyla katkı sağlayan kıymetli hocalarıma, meslektaşlarıma ve genç araştırmacı arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum; bu çalışma öncelikli olarak onların emekleriyle, ilmî birikimleriyle oluştu. Her bir meslektaşıma ayrı ayrı minnetarlığımı ifade etmek isterim.