Mimarlıkta bir üretim, iletim ve birikim süreci ürünü olan eskiz üzerine çok uzun yıllardır düşünen, çizen, yazan Prof.Dr. Necati İnceoğlu'nun Eskizler – Düşünerek Çizme Çizerek Düşünme adlı kitabı YEM Yayın'dan çıktı.
Aydan Balamir'in “Mimarlıkta Çizerek Düşünme, Düşünerek Çizme, Düşünmeden Çizme” başlıklı bir Giriş yazısı ile başlayan kitaba Fulya Özsel Akipek de “Dijital Eskiz” başlıklı bir bölümle katkı sağlıyor ve içeriği zenginleştiriyor.
Zihindeki düşünceyi görselleştirmenin en sade ve yalın yolu olan eskizin bir iletişim ortamı oluşu ve öncelikle de tasarlayanın kendisiyle iletişim kurmasına olanak tanığıdının vurgulandığı kitapta, Necati İnceoğlu'nun mimari eskiz ve tasarım ilişkisine yönelik yorumu özetle şöyle:“Rönesans dünyası, sanat ve tasarımda eskiz yapma karşılığı olarak, İtalyanca eski bir kelime olan pensieri sözcüğünü kullanırdı. Anlamı ‘düşünceler'dir. Gerçekten eskizi en iyi anlatan ‘düşünceler' sözcüğüdür; ‘çizili düşünceler'. Benzer şekilde, eskiz yapma da ‘çizerek düşünme'dir.
Çizerek gezi notu alır gibi yaptığımız izlenim eskizlerini, çekilmiş olan fotoğraf üzerinden yapan bilgisayar programları var. Ama bunlar izlenim eskizlerinin temel özellikleri olan zihin el koordinasyonunu ve zihin ile el arasında karşılıklı gidip gelmeleri, düşünerek çizme ve çizerek düşünme pratiklerini vermekten uzak. En azından şimdilik ben böyle düşünüyorum. Eskizler tasarım sürecinin ve düşüncesinin belirli kesitlerde görselleştirilmiş somut ürünleridir. Tasarlama sürecini eskiz yapma sürecinden ayırmak mümkün değildir. Bu nedenle öğrencilerimize diyorum ki, çizmeye devam…”
Mimarlıkta bir üretim, iletim ve birikim süreci ürünü olan eskiz üzerine çok uzun yıllardır düşünen, çizen, yazan Prof.Dr. Necati İnceoğlu'nun Eskizler – Düşünerek Çizme Çizerek Düşünme adlı kitabı YEM Yayın'dan çıktı.
Aydan Balamir'in “Mimarlıkta Çizerek Düşünme, Düşünerek Çizme, Düşünmeden Çizme” başlıklı bir Giriş yazısı ile başlayan kitaba Fulya Özsel Akipek de “Dijital Eskiz” başlıklı bir bölümle katkı sağlıyor ve içeriği zenginleştiriyor.
Zihindeki düşünceyi görselleştirmenin en sade ve yalın yolu olan eskizin bir iletişim ortamı oluşu ve öncelikle de tasarlayanın kendisiyle iletişim kurmasına olanak tanığıdının vurgulandığı kitapta, Necati İnceoğlu'nun mimari eskiz ve tasarım ilişkisine yönelik yorumu özetle şöyle:“Rönesans dünyası, sanat ve tasarımda eskiz yapma karşılığı olarak, İtalyanca eski bir kelime olan pensieri sözcüğünü kullanırdı. Anlamı ‘düşünceler'dir. Gerçekten eskizi en iyi anlatan ‘düşünceler' sözcüğüdür; ‘çizili düşünceler'. Benzer şekilde, eskiz yapma da ‘çizerek düşünme'dir.
Çizerek gezi notu alır gibi yaptığımız izlenim eskizlerini, çekilmiş olan fotoğraf üzerinden yapan bilgisayar programları var. Ama bunlar izlenim eskizlerinin temel özellikleri olan zihin el koordinasyonunu ve zihin ile el arasında karşılıklı gidip gelmeleri, düşünerek çizme ve çizerek düşünme pratiklerini vermekten uzak. En azından şimdilik ben böyle düşünüyorum. Eskizler tasarım sürecinin ve düşüncesinin belirli kesitlerde görselleştirilmiş somut ürünleridir. Tasarlama sürecini eskiz yapma sürecinden ayırmak mümkün değildir. Bu nedenle öğrencilerimize diyorum ki, çizmeye devam…”