“Bugün” “yarın”ın rüyası olacaksa,
“Dün”ün hesabı “bugün” sorulacaksa
Günlerin geçişine seyirci kalamazsın!
Esma Ajanda 2015, tüm yılı Allah'ın güzel isimleri eşliğinde geçirmeniz için planlandı. Günlük hayatın zorluklarını, akan günlerin verdiği acıları, hüzünlerinizi Allah'ın yardımıyla aşmanız için... Sizi 2016'ya huzur içinde kavuşturacak manevi bir ajanda bu. Senai Demirci'nin mutluluk veren, Allah'ın yardımına vesile olan kelimeleriyle nakış gibi işlendi:
“Akış içindeyiz. Sürekli bir akış. Duran hiçbir şey yok. Dursa yok olacak her şey. Anlamını yitirecek duranlar. Kâinat dolusu bir anlamın içinde kara bir leke olacak. Anlamını yitiren varlığını da yitirecek, yok olacak. Yeni günün başlaması, mevsimlerin nöbetleşmesi, taze bir yılın ilk günü, adını koyamadığımız, kendimizi de alamadığımız o akışın boğum yerleri, kırılma eşikleridir. Böylesi vakitlerde, durgun ve sessiz akan bir nehrin bir uçurumda çağlayanlaşması gibi, köpürmesi gibi, varlığın akışını daha net hissediyoruz.
Her hareket elbette ki bir amaç taşır. Hedefi vardır yürüyenin. Akana menzil lazımdır. Dil areketlenince ağızda, bir hece çıkarır, ses'lenir. Duyulur bu ses ve bir anlam ifade etmelidir.
Kainattaki her hareket aslında bir dil kıpırtısı. Bir konuşma. Bir ifade. Durmak yerine hareket eden dil, damak, dudağın en az bir anlam ortaya koyması beklenirken, durmak yerine hareket eden, sürekli akan, her zerresi bir yerden bir başka yere göçen bu âlem de bir ‘meram' anlatıyor olmalı. Biz etten kemikten varlığımızla bir anlamsızlığa razı değilken, şunca varlık, bunca güzellik, şunca ihtişam, bunca incelik niye anlamsızca, niye boş yere kıvranıp dursun?
Elbette ‘konuşur' kainat. Bir değil bin dille konuşur. Biz bu ‘konuşma'nın kelimelerini çözmeye çalışıyoruz. Esma-i hüsna çabamızın adı budur. Eşya, esmayı dillendirmek için vardır. İnsana konuşma yeteneği bahşeden Yaratıcı, elbette konuşur, elbette yoktan var ettiği, her noktasını yeniden yeniye yarattığı bu kâinatı da konuşturmaktadır. O dili çözmeye var mıyız? O dili çözmeyeceksek niye varız?”
“Bugün” “yarın”ın rüyası olacaksa,
“Dün”ün hesabı “bugün” sorulacaksa
Günlerin geçişine seyirci kalamazsın!
Esma Ajanda 2015, tüm yılı Allah'ın güzel isimleri eşliğinde geçirmeniz için planlandı. Günlük hayatın zorluklarını, akan günlerin verdiği acıları, hüzünlerinizi Allah'ın yardımıyla aşmanız için... Sizi 2016'ya huzur içinde kavuşturacak manevi bir ajanda bu. Senai Demirci'nin mutluluk veren, Allah'ın yardımına vesile olan kelimeleriyle nakış gibi işlendi:
“Akış içindeyiz. Sürekli bir akış. Duran hiçbir şey yok. Dursa yok olacak her şey. Anlamını yitirecek duranlar. Kâinat dolusu bir anlamın içinde kara bir leke olacak. Anlamını yitiren varlığını da yitirecek, yok olacak. Yeni günün başlaması, mevsimlerin nöbetleşmesi, taze bir yılın ilk günü, adını koyamadığımız, kendimizi de alamadığımız o akışın boğum yerleri, kırılma eşikleridir. Böylesi vakitlerde, durgun ve sessiz akan bir nehrin bir uçurumda çağlayanlaşması gibi, köpürmesi gibi, varlığın akışını daha net hissediyoruz.
Her hareket elbette ki bir amaç taşır. Hedefi vardır yürüyenin. Akana menzil lazımdır. Dil areketlenince ağızda, bir hece çıkarır, ses'lenir. Duyulur bu ses ve bir anlam ifade etmelidir.
Kainattaki her hareket aslında bir dil kıpırtısı. Bir konuşma. Bir ifade. Durmak yerine hareket eden dil, damak, dudağın en az bir anlam ortaya koyması beklenirken, durmak yerine hareket eden, sürekli akan, her zerresi bir yerden bir başka yere göçen bu âlem de bir ‘meram' anlatıyor olmalı. Biz etten kemikten varlığımızla bir anlamsızlığa razı değilken, şunca varlık, bunca güzellik, şunca ihtişam, bunca incelik niye anlamsızca, niye boş yere kıvranıp dursun?
Elbette ‘konuşur' kainat. Bir değil bin dille konuşur. Biz bu ‘konuşma'nın kelimelerini çözmeye çalışıyoruz. Esma-i hüsna çabamızın adı budur. Eşya, esmayı dillendirmek için vardır. İnsana konuşma yeteneği bahşeden Yaratıcı, elbette konuşur, elbette yoktan var ettiği, her noktasını yeniden yeniye yarattığı bu kâinatı da konuşturmaktadır. O dili çözmeye var mıyız? O dili çözmeyeceksek niye varız?”