İlk defa 1884 yılında yayımlanan Esrâr-ı Cinayât, edebiyatımızda ilk polisiye roman olma özelliğini taşır. Ahmet Mithat Efendi'nin, gazete ve gazeteciliği, romanda vakanın çözümüne yardımcı olarak kullanması II. Abdulhamit dönemi gazeteciliği hakkında çok önemli bilgiler vermektedir. İstanbul Boğazı'nın Karadeniz çıkışına doğru ve Beykoz açıklarında bulunan Öreke Taşı denilen adada 15-16 yaşlarında bir kızla iki adamın cesetleri bulunur. Komiser Osman Sabri ve polis memuru Necmi, amirlerinin emri ile cinayeti aydınlatmak için çalışmaya koyulurlar. Bir ay sonra Beyoğlu'nda bir intihar olayı yaşanır. Yapılan uzun araştırmalar sonucunda bunun bir intihar olmadığı kanaatine varılır. Tercümanı Hakikat gazetesine yurt dışından gönderilmiş olan bazı mektuplar cinayetlerin sır perdesini aralamaya başlar.
İlk defa 1884 yılında yayımlanan Esrâr-ı Cinayât, edebiyatımızda ilk polisiye roman olma özelliğini taşır. Ahmet Mithat Efendi'nin, gazete ve gazeteciliği, romanda vakanın çözümüne yardımcı olarak kullanması II. Abdulhamit dönemi gazeteciliği hakkında çok önemli bilgiler vermektedir. İstanbul Boğazı'nın Karadeniz çıkışına doğru ve Beykoz açıklarında bulunan Öreke Taşı denilen adada 15-16 yaşlarında bir kızla iki adamın cesetleri bulunur. Komiser Osman Sabri ve polis memuru Necmi, amirlerinin emri ile cinayeti aydınlatmak için çalışmaya koyulurlar. Bir ay sonra Beyoğlu'nda bir intihar olayı yaşanır. Yapılan uzun araştırmalar sonucunda bunun bir intihar olmadığı kanaatine varılır. Tercümanı Hakikat gazetesine yurt dışından gönderilmiş olan bazı mektuplar cinayetlerin sır perdesini aralamaya başlar.