El-Kuşeyrî'nin naklettiğine göre Zünnun (k.s) şöyle demiştir:
“Önceleri kişinin ilmi, dünyaya buğzunu ve onu terkini artırırdı. Bugünse kişinin ilmi, dünya sevgisini ve arzusunu artırıyor. Önceleri kişi, ilmi doğrultusunda malını infak ederdi. Şimdi ise ilmiyle para kazanıyor. Önceleri âlim kişi, zahiren ve batınen kendisini geliştirirdi, bugünse pek çok ilim ehlinin, zahiren ve batınen fesada uğradığı görülüyor."
Yüzlerine baktığımızda Allah'ı hatırlayacağımız “kibrit-i ahmer” misli enderden de nadir Selef-i Sâlihîn bakiyesi hal ehli insanlardan biri olarak Allâme Muhammed Takî el-Osmânî'nin Eşrefiyye Sohbetleri'ni okuduğumda, gittikçe kirlenen ve kirleten dünyamızda içimizi ferahlatan bir “hayat iksiri gibi”, dediğimi hatırlıyorum.
Eskilerin “zü'l-cenâheyn” tâbiriyle ifade ettiği, hem zâhir hem de batın ilimlerinde yed-i tûlâ sahibi yüz akı ulemâmızdan olan el-Osmânî'nin kalbî hayatı nakış nakış işleyen sohbetlerini okudukça, yapmacıklık, gösteriş, gurur, kibir… gibi kalbî marazların gölgesinin bile düşmediği son derece samimi, mütevazi ve fakat bir o kadar hikmet ve tecrübe dolu bir pınardan kana kana içiyorsunuz… Oysa konuşan, İslâmî ilimlerin hemen tamamında otoritesi –sadece Müslüman âlimler tarafından değil, gayrimüslim entelektüeller tarafından da– kabul ve teslim edilen dünya çapında bir allâmedir!..
Ebubekir Sifil
El-Kuşeyrî'nin naklettiğine göre Zünnun (k.s) şöyle demiştir:
“Önceleri kişinin ilmi, dünyaya buğzunu ve onu terkini artırırdı. Bugünse kişinin ilmi, dünya sevgisini ve arzusunu artırıyor. Önceleri kişi, ilmi doğrultusunda malını infak ederdi. Şimdi ise ilmiyle para kazanıyor. Önceleri âlim kişi, zahiren ve batınen kendisini geliştirirdi, bugünse pek çok ilim ehlinin, zahiren ve batınen fesada uğradığı görülüyor."
Yüzlerine baktığımızda Allah'ı hatırlayacağımız “kibrit-i ahmer” misli enderden de nadir Selef-i Sâlihîn bakiyesi hal ehli insanlardan biri olarak Allâme Muhammed Takî el-Osmânî'nin Eşrefiyye Sohbetleri'ni okuduğumda, gittikçe kirlenen ve kirleten dünyamızda içimizi ferahlatan bir “hayat iksiri gibi”, dediğimi hatırlıyorum.
Eskilerin “zü'l-cenâheyn” tâbiriyle ifade ettiği, hem zâhir hem de batın ilimlerinde yed-i tûlâ sahibi yüz akı ulemâmızdan olan el-Osmânî'nin kalbî hayatı nakış nakış işleyen sohbetlerini okudukça, yapmacıklık, gösteriş, gurur, kibir… gibi kalbî marazların gölgesinin bile düşmediği son derece samimi, mütevazi ve fakat bir o kadar hikmet ve tecrübe dolu bir pınardan kana kana içiyorsunuz… Oysa konuşan, İslâmî ilimlerin hemen tamamında otoritesi –sadece Müslüman âlimler tarafından değil, gayrimüslim entelektüeller tarafından da– kabul ve teslim edilen dünya çapında bir allâmedir!..
Ebubekir Sifil