“İradyolu Kahve'de on dokuz acansına ayarlanmış kulaklar… Ve radyonun parazitli sesi, Cam lambanın gaz kokan nefesi, Özel teneke kutusunda zamanı heceleyen ve hep ya ileri giden ya da hep geri kalan, tehirli trenlere gidecek yolcuları uyandırmakla görevli çalar saat, Külünde fenni gübrenin adını duymamış patates közlenen, üstünde sırtı çizilmiş kestanelerin oynaştığı sac soba, Ve eksi otuzlarda üşümüş ellerin sıcaklık avuçladığı mangal… Kahve değirmeninin Yemen türküsü. Kısaca, “Kızıldan maviliğe dönüverince yalın, Kor, eline emanet tunçtan zarif mangalın” diyen satırlarla notalaşan eşyaların nefis bestesi…
“İradyolu Kahve'de on dokuz acansına ayarlanmış kulaklar… Ve radyonun parazitli sesi, Cam lambanın gaz kokan nefesi, Özel teneke kutusunda zamanı heceleyen ve hep ya ileri giden ya da hep geri kalan, tehirli trenlere gidecek yolcuları uyandırmakla görevli çalar saat, Külünde fenni gübrenin adını duymamış patates közlenen, üstünde sırtı çizilmiş kestanelerin oynaştığı sac soba, Ve eksi otuzlarda üşümüş ellerin sıcaklık avuçladığı mangal… Kahve değirmeninin Yemen türküsü. Kısaca, “Kızıldan maviliğe dönüverince yalın, Kor, eline emanet tunçtan zarif mangalın” diyen satırlarla notalaşan eşyaların nefis bestesi…