Felsefi açıdan sorun, bir etik normunun ne olduğunu ve neye dayandığını doğru tanımlamaktır. Etik nesnel midir? Ahlak yasaları, fizik dünyayı yöneten yasalar gibi, evrenin düzenine bağlı mutlak bir veri midir? Yoksa kendilerinden ve saptadıkları değerlerden başka amacı olmayan, salt usa dayanan bir veri midir? Ya da açıklamasını, insan toplumlarının tarihini de içine alan yaşam tarihinde aramamız gereken, yavaş ilerleyen bir düzenlemenin mi sonucudur.
Elinizdeki kitap bu soruların kökenine inip, doğru cevapları bulmaya çalışan 21. yy filozoflarının “olan“ ile “olması gereken“ arasındaki ayırımı üzerine derlemesidir.
Felsefi açıdan sorun, bir etik normunun ne olduğunu ve neye dayandığını doğru tanımlamaktır. Etik nesnel midir? Ahlak yasaları, fizik dünyayı yöneten yasalar gibi, evrenin düzenine bağlı mutlak bir veri midir? Yoksa kendilerinden ve saptadıkları değerlerden başka amacı olmayan, salt usa dayanan bir veri midir? Ya da açıklamasını, insan toplumlarının tarihini de içine alan yaşam tarihinde aramamız gereken, yavaş ilerleyen bir düzenlemenin mi sonucudur.
Elinizdeki kitap bu soruların kökenine inip, doğru cevapları bulmaya çalışan 21. yy filozoflarının “olan“ ile “olması gereken“ arasındaki ayırımı üzerine derlemesidir.