Gençlerin, yaşları itibari ile kaygı, endişe vb olumsuz duygulardan uzak ya da bu duygulardan en az etkilenebilecek kesim oldukları düşünülür. Oysa geleceğe karamsarlıkla bakmalarına ve ileride yaşam standartlarını etkileyebilecek kadar yanlış kararlar vermelerine neden olabilecek birçok duygu ile mücadele etmektedirler. Bu çalışma üniversite öğrencileri ile yapılan sohbetler neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu sohbetlerin içeriğini, bazen olumsuz şartlara rağmen şartları nasıl zorlayarak üniversite kapısından içeri girdikleri, bazen zor koşullarda eğitimlerine nasıl devam ettikleri ve bu süreçte karşılaştıkları tüm zorluklarla birlikte yaşadıkları korkulardan, endişeler vb konular oluşturmuştur.
İnsan olarak her çağ ve dönemde sorunlarla karşılaşmış olmamıza rağmen kimi zaman yeni paradigmaların oluşumu kimi zaman da sadece değişim ile bu sorunlar bir şekilde aşıldı. Oysa her zaman en önemli şey sorunun aşılmasından öte sorunun tespiti ve kaynağına yönelik çözümler üretebilmektir. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinde görülen en yoğun duygular olan korku, öğrenilmiş çaresizlik, umutsuzluk, sinizm, sosyal destek arayışı ve boyun eğici davranışlar üzerinde durulmuş; oluşma nedenleri araştırılarak bu duygular çerçevesinde verilen kararların sonuçları değerlendirilmiş ve çözüm önerileri sunulmuştur.
Gençlerin, yaşları itibari ile kaygı, endişe vb olumsuz duygulardan uzak ya da bu duygulardan en az etkilenebilecek kesim oldukları düşünülür. Oysa geleceğe karamsarlıkla bakmalarına ve ileride yaşam standartlarını etkileyebilecek kadar yanlış kararlar vermelerine neden olabilecek birçok duygu ile mücadele etmektedirler. Bu çalışma üniversite öğrencileri ile yapılan sohbetler neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu sohbetlerin içeriğini, bazen olumsuz şartlara rağmen şartları nasıl zorlayarak üniversite kapısından içeri girdikleri, bazen zor koşullarda eğitimlerine nasıl devam ettikleri ve bu süreçte karşılaştıkları tüm zorluklarla birlikte yaşadıkları korkulardan, endişeler vb konular oluşturmuştur.
İnsan olarak her çağ ve dönemde sorunlarla karşılaşmış olmamıza rağmen kimi zaman yeni paradigmaların oluşumu kimi zaman da sadece değişim ile bu sorunlar bir şekilde aşıldı. Oysa her zaman en önemli şey sorunun aşılmasından öte sorunun tespiti ve kaynağına yönelik çözümler üretebilmektir. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinde görülen en yoğun duygular olan korku, öğrenilmiş çaresizlik, umutsuzluk, sinizm, sosyal destek arayışı ve boyun eğici davranışlar üzerinde durulmuş; oluşma nedenleri araştırılarak bu duygular çerçevesinde verilen kararların sonuçları değerlendirilmiş ve çözüm önerileri sunulmuştur.