Bir eve dönüş hikâyesi; insanı kendi üzerinden tanıyan hayatların, kaçtıkça kendine yaklaşanların, kendini aradıkça hiçliğe ulaşanların, yer yer alaycı ve iğneleyici, yer yer şiirsel bir dille anlatıldığı, bir tutunma hikâyesi. İnsan zihninin, detaylardan sadeliğe yolcuğuna tanık olmak ve kendisi ile yüzleşmek isteyenlere...
“Ve sevgili, karanlıkta yakamadığım her mumun kaygısını, kendimden ve etrafımdan çıkarmamın haksızlık olduğunu düşünüyorum. Sence de öyle değil mi? Anlar yaşandığı zamana ait. Biz değişiyoruz. Zaman geçiyor ve olaylar anlamını yitiriyor, sadece anı kalıyor geriye. “Şimdiki aklım olsaydı” demek dünyanın en saçma şeyi. Her şey bu muhteşem dizayn içinde kendi zamanıyla anlamlı düşünülmüş. Gör lütfen.”
Bir eve dönüş hikâyesi; insanı kendi üzerinden tanıyan hayatların, kaçtıkça kendine yaklaşanların, kendini aradıkça hiçliğe ulaşanların, yer yer alaycı ve iğneleyici, yer yer şiirsel bir dille anlatıldığı, bir tutunma hikâyesi. İnsan zihninin, detaylardan sadeliğe yolcuğuna tanık olmak ve kendisi ile yüzleşmek isteyenlere...
“Ve sevgili, karanlıkta yakamadığım her mumun kaygısını, kendimden ve etrafımdan çıkarmamın haksızlık olduğunu düşünüyorum. Sence de öyle değil mi? Anlar yaşandığı zamana ait. Biz değişiyoruz. Zaman geçiyor ve olaylar anlamını yitiriyor, sadece anı kalıyor geriye. “Şimdiki aklım olsaydı” demek dünyanın en saçma şeyi. Her şey bu muhteşem dizayn içinde kendi zamanıyla anlamlı düşünülmüş. Gör lütfen.”