“13. yüzyıl Anadolu'su bugünkü Türkiye'nin siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel temellerinin atıldığı, gerçek birer devrim niteliğinde dört büyük dönüşümün vuku bulduğu bir yüzyıldır. Bu dönüşümlerden siyasal mahiyetteki ilki, Anadolu'nun büyük bir kısmının artık Bizans hakimiyetinden çıkarak Türk hâkimiyetine geçişi ve Türkiye Selçuklu Devleti'nin kuruluşudur. Etnik mahiyetteki ikincisi, bu toprakların esas itibariyle iki büyük göç dalgası neticesinde, çoğunluğunu Türkmen denilen Müslüman Oğuzların teşkil ettiği Türk nüfusuyla iskân edilmesi, yani Türkleşmesi hadisesidir. Üçüncüsü, Türkçenin, Farsça, Rumca ve Ermeniceyi geri plana iterek Anadolu topraklarında konuşulup yazılan hakim dil olmayı başarmasıdır. Dördüncü büyük dönüşüm ise, bu zikredilenlerin tabii bir sonucu olarak, özellikle tasavvuf teşekkülleri ve şahsiyetleriyle, medreseleriyle güçlenen İslamlaşma olgusudur... Bu kitap, yukarıda sıraladığımız dönüşümlerden İslamlaşma denilmesi âdet olmuş dördüncü büyük dönüşümün tasavvuf cephesiyle ilgili bulunuyor. Kitap, tarihçilerin ittifakla kabul ettikleri üzere Türkiye Selçuklu Devleti'nin Sultan-ı azamı I. Alaeddin Keykubad zamanında... Anadolu'ya gelen İranlı büyük sufilerden Evhadeddin-i Kirmani'nin biyografisine ve Anadolu'daki faaliyetlerine tahsis edilmiş bulunmaktadır... Moharram Mostafavi, az ele alınmış bir mutasavvıf olup, sade İran tasavvuf tarihinde değil, Anadolu tasavvuf tarihinde de önemli izler bırakmış bulunan Evhadeddin-i Kirmani'ye dair gerçekleştirdiği bu çalışmasıyla, Muhammed Vefai'nin kitabından sonra en kapsamlı biyografi çalışmasını ortaya koymuştur. Üstelik ondan farklı bir metot uygulayarak bu büyük mutasavvıfın kuru biyografisini değil, İran ve Anadolu'daki siyaset, ilim, din ve tasavvuf çevreleriyle münasebetlerini hesaba katmak suretiyle onun fikren ve ilmen beslendiği, ilişki ağını meydana çıkarmıştır. Dolayısıyla okura Evhadeddin-i Kirmani'yi her iki ülkedeki çevresiyle tanıma ve değerlendirme imkânı yaratan canlı bir biyografi çalışması sunmaktadır. Bu itibarla onun bu çalışmasının İran ve Anadolu tasavvuf tarihine ciddi bir katkı sağladığı rahatlıkla söylenebilir… Mostafavi'nin bu biyografi çalışması, Evhadeddin-i Kirmani araştırmalarını bir adım daha ileri götürmektedir.”
“13. yüzyıl Anadolu'su bugünkü Türkiye'nin siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel temellerinin atıldığı, gerçek birer devrim niteliğinde dört büyük dönüşümün vuku bulduğu bir yüzyıldır. Bu dönüşümlerden siyasal mahiyetteki ilki, Anadolu'nun büyük bir kısmının artık Bizans hakimiyetinden çıkarak Türk hâkimiyetine geçişi ve Türkiye Selçuklu Devleti'nin kuruluşudur. Etnik mahiyetteki ikincisi, bu toprakların esas itibariyle iki büyük göç dalgası neticesinde, çoğunluğunu Türkmen denilen Müslüman Oğuzların teşkil ettiği Türk nüfusuyla iskân edilmesi, yani Türkleşmesi hadisesidir. Üçüncüsü, Türkçenin, Farsça, Rumca ve Ermeniceyi geri plana iterek Anadolu topraklarında konuşulup yazılan hakim dil olmayı başarmasıdır. Dördüncü büyük dönüşüm ise, bu zikredilenlerin tabii bir sonucu olarak, özellikle tasavvuf teşekkülleri ve şahsiyetleriyle, medreseleriyle güçlenen İslamlaşma olgusudur... Bu kitap, yukarıda sıraladığımız dönüşümlerden İslamlaşma denilmesi âdet olmuş dördüncü büyük dönüşümün tasavvuf cephesiyle ilgili bulunuyor. Kitap, tarihçilerin ittifakla kabul ettikleri üzere Türkiye Selçuklu Devleti'nin Sultan-ı azamı I. Alaeddin Keykubad zamanında... Anadolu'ya gelen İranlı büyük sufilerden Evhadeddin-i Kirmani'nin biyografisine ve Anadolu'daki faaliyetlerine tahsis edilmiş bulunmaktadır... Moharram Mostafavi, az ele alınmış bir mutasavvıf olup, sade İran tasavvuf tarihinde değil, Anadolu tasavvuf tarihinde de önemli izler bırakmış bulunan Evhadeddin-i Kirmani'ye dair gerçekleştirdiği bu çalışmasıyla, Muhammed Vefai'nin kitabından sonra en kapsamlı biyografi çalışmasını ortaya koymuştur. Üstelik ondan farklı bir metot uygulayarak bu büyük mutasavvıfın kuru biyografisini değil, İran ve Anadolu'daki siyaset, ilim, din ve tasavvuf çevreleriyle münasebetlerini hesaba katmak suretiyle onun fikren ve ilmen beslendiği, ilişki ağını meydana çıkarmıştır. Dolayısıyla okura Evhadeddin-i Kirmani'yi her iki ülkedeki çevresiyle tanıma ve değerlendirme imkânı yaratan canlı bir biyografi çalışması sunmaktadır. Bu itibarla onun bu çalışmasının İran ve Anadolu tasavvuf tarihine ciddi bir katkı sağladığı rahatlıkla söylenebilir… Mostafavi'nin bu biyografi çalışması, Evhadeddin-i Kirmani araştırmalarını bir adım daha ileri götürmektedir.”