Tarihin kaydettiği en korkunç tahripçi Marks'ın felsefe, iktisat ve siyaset alanlarında ortaya attığı sapıklıkların benzerini; onun yakın arkadaşı, dostu ve yoldaşı Darwin biyoloji'de yapmıştır. Marksizm ve Darwinizm, birbirlerini tamamlayan iki psödobilimsel ucubedır. Ateist propagandacılar, yıllar boyunca bu iki doktrine dayanarak kütlelerin imanlarını yok etmeğe, yeryüzünde küfrü ve sapıklığı yaymağa çalışmışlardır. Elimizdeki bu kitabın yayın alanına sunulduğu 1990 yılında Marksizmin iflâsına ve yıkılışına şâhit olduk. Onun ikiz kardeşi olan Darwinizm de çatırdamaktadır. Biyojenetık sahasında yapılan yeni araştırmalar, son buluşlar gün geçtikçe Darwinizmin saçmalığını, gayr gözler önüne sermektedir. İnsanlık, kendisini uluhiyet inancından kopartıp, küfür uçurumlarına yuvarlamak isteyen bu negatif dini elbette reddedecektir. Malraux'un dediği gibi "Yirmibirinci asır, spritüalist (mâneviyatçı, ruhçu) bir çağ olacak, yahut da (mevcut) olmayacaktır". Halkımıza ve bılhassa peşin fikirlerden nefret eden gençliğımıze sunduğumuz bu hacimce küçük, mânâca büyük eser, Darwin dininin bâtıllığını, yaratılış inan-cının doğruluğunu, kalbi mühürlenmemiş herkese ısbat etmektedir.
Tarihin kaydettiği en korkunç tahripçi Marks'ın felsefe, iktisat ve siyaset alanlarında ortaya attığı sapıklıkların benzerini; onun yakın arkadaşı, dostu ve yoldaşı Darwin biyoloji'de yapmıştır. Marksizm ve Darwinizm, birbirlerini tamamlayan iki psödobilimsel ucubedır. Ateist propagandacılar, yıllar boyunca bu iki doktrine dayanarak kütlelerin imanlarını yok etmeğe, yeryüzünde küfrü ve sapıklığı yaymağa çalışmışlardır. Elimizdeki bu kitabın yayın alanına sunulduğu 1990 yılında Marksizmin iflâsına ve yıkılışına şâhit olduk. Onun ikiz kardeşi olan Darwinizm de çatırdamaktadır. Biyojenetık sahasında yapılan yeni araştırmalar, son buluşlar gün geçtikçe Darwinizmin saçmalığını, gayr gözler önüne sermektedir. İnsanlık, kendisini uluhiyet inancından kopartıp, küfür uçurumlarına yuvarlamak isteyen bu negatif dini elbette reddedecektir. Malraux'un dediği gibi "Yirmibirinci asır, spritüalist (mâneviyatçı, ruhçu) bir çağ olacak, yahut da (mevcut) olmayacaktır". Halkımıza ve bılhassa peşin fikirlerden nefret eden gençliğımıze sunduğumuz bu hacimce küçük, mânâca büyük eser, Darwin dininin bâtıllığını, yaratılış inan-cının doğruluğunu, kalbi mühürlenmemiş herkese ısbat etmektedir.