Hazreti Ali Efendimiz anlatıyor:
Bir gün öğle vaktinde Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e geldim, odasında idi, selam verdim, selamımı aldı. Sonra bana:
"Ya Ali, işte Cebrail sana selam söylüyor" dedi.
Ben de: "Sana da ona da Allah'ın selamı olsun, ey Allah'ın Resul'ü dedim.
Resulü Ekrem bana:
"Yaklaş" dedi. Yaklaştım.
"Ya Ali, Cebrail sana her (arabı) aydan üç gün oruç tut, senin için ilk günde tuttuğun oruç için onbin yıl, ikinci gün de otuzbin yıl, üçüncü günde yüzbin yıl (sevap) yazılır, dedi." "Bu müjde bana mı aittir, yoksa bütün müminler için mi?" dedim. O da:
"Allah bu sevabı senden sonra senin gibi amel eden herkese verir." dedi.
Hazreti Ali Efendimiz anlatıyor:
Bir gün öğle vaktinde Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e geldim, odasında idi, selam verdim, selamımı aldı. Sonra bana:
"Ya Ali, işte Cebrail sana selam söylüyor" dedi.
Ben de: "Sana da ona da Allah'ın selamı olsun, ey Allah'ın Resul'ü dedim.
Resulü Ekrem bana:
"Yaklaş" dedi. Yaklaştım.
"Ya Ali, Cebrail sana her (arabı) aydan üç gün oruç tut, senin için ilk günde tuttuğun oruç için onbin yıl, ikinci gün de otuzbin yıl, üçüncü günde yüzbin yıl (sevap) yazılır, dedi." "Bu müjde bana mı aittir, yoksa bütün müminler için mi?" dedim. O da:
"Allah bu sevabı senden sonra senin gibi amel eden herkese verir." dedi.