Pound, hudutsuz bir şair, eleştirmen, yazar ve yayıncıydı. Ona Amerikalı şair demek, hayatı boyunca kırmaya çalıştığı zincirlere tekrar vurmak olur. Pound bir dünya vatandaşıdır ve Goethenin dünya edebiyatı kavramına uyan, son dönemde karşımıza çıkmış en büyük edebiyatçılardan biridir. Tımarhaneden başka bir şey olarak görmediği Amerika topraklarında nefes alamayan Pound, hayatı Avrupa kıtasında keşfetmiştir.İngiliz-Amerikan nesrinin ve şiirinin en iyilerinden sayılacak edebiyatçılar arasında Poundun paltosundan çıkanlar, belki de bu edebiyatçı grubu arasındaki en önemli isimlerdir: Pound olmasaydı Thomas Stearns Eliotın The Waste Landini u an okuduğumuz haline getiremeyeceğini; James Joyceun malum piyasaya girmekte daha da zorlanacağını ve Ernest Hemningwayin birçok kapıdan rahatlıkla geçemeyeceğini emin bir şekilde söyleyebiliriz..
Pound, hudutsuz bir şair, eleştirmen, yazar ve yayıncıydı. Ona Amerikalı şair demek, hayatı boyunca kırmaya çalıştığı zincirlere tekrar vurmak olur. Pound bir dünya vatandaşıdır ve Goethenin dünya edebiyatı kavramına uyan, son dönemde karşımıza çıkmış en büyük edebiyatçılardan biridir. Tımarhaneden başka bir şey olarak görmediği Amerika topraklarında nefes alamayan Pound, hayatı Avrupa kıtasında keşfetmiştir.İngiliz-Amerikan nesrinin ve şiirinin en iyilerinden sayılacak edebiyatçılar arasında Poundun paltosundan çıkanlar, belki de bu edebiyatçı grubu arasındaki en önemli isimlerdir: Pound olmasaydı Thomas Stearns Eliotın The Waste Landini u an okuduğumuz haline getiremeyeceğini; James Joyceun malum piyasaya girmekte daha da zorlanacağını ve Ernest Hemningwayin birçok kapıdan rahatlıkla geçemeyeceğini emin bir şekilde söyleyebiliriz..