“Sayın seyirciler, dünyaca ünlü işadamı Robert X. . . yakalandığı amansız hastalıktan dolayı bugün hayata gözlerini yumdu. Ardında devasa bir şirket ve milyar dolarlık bir servet bıraktı. Servetini, tüm mal varlığını karısı Elizabeth'e bıraktı.”
Murat:
Aman Allah'ım! Şu kadının güzelliğine bak, inanılmaz derecede güzel. Acaba facebook'ta arkadaşlık isteği göndersem kabul eder mi? Yine de bir şansımı deneyeyim. Bakarsın şansım iyi gider. Hem kadının kalbini kazanırım. Böylece Amerika'ya gitme hayalimi ve ulaşma imkânını bu güzel kadın sayesinde gerçekleştirmiş olurum. Akşam paydos olunca ilk işim hemen bir istek göndermek. Hiç ümidim yok ama olsun yine de şansımı deneyeceğim. Of be paydos oldu!
“Arkadaşlar, ben internet kafeye gidiyorum, haberiniz olsun.”
Nihayet internet kafeye geldim.
“Abi bir masa açar mısın?”
Ben şimdi bu güzel kadınla nasıl konuşacağım ki. İngilizce bilmiyorum ama çeviri programı translate sayesinde iletişime geçebilirim. ilk önce Google'da bu kadın hakkında araştırma yapayım.
Murat:
“Merhaba Elizabeth.”
Şu an online değil, mesajı boşuna attım. Ama olsun, online olunca mesajı görür herhalde. Bir hafta geçti daha cevap vermedi. Ben biliyordum zaten benim gibi tanınmamış birine cevap vermez. Bir mesaj daha atayım, bakarsın bu sefer cevap verir.
“Sayın seyirciler, dünyaca ünlü işadamı Robert X. . . yakalandığı amansız hastalıktan dolayı bugün hayata gözlerini yumdu. Ardında devasa bir şirket ve milyar dolarlık bir servet bıraktı. Servetini, tüm mal varlığını karısı Elizabeth'e bıraktı.”
Murat:
Aman Allah'ım! Şu kadının güzelliğine bak, inanılmaz derecede güzel. Acaba facebook'ta arkadaşlık isteği göndersem kabul eder mi? Yine de bir şansımı deneyeyim. Bakarsın şansım iyi gider. Hem kadının kalbini kazanırım. Böylece Amerika'ya gitme hayalimi ve ulaşma imkânını bu güzel kadın sayesinde gerçekleştirmiş olurum. Akşam paydos olunca ilk işim hemen bir istek göndermek. Hiç ümidim yok ama olsun yine de şansımı deneyeceğim. Of be paydos oldu!
“Arkadaşlar, ben internet kafeye gidiyorum, haberiniz olsun.”
Nihayet internet kafeye geldim.
“Abi bir masa açar mısın?”
Ben şimdi bu güzel kadınla nasıl konuşacağım ki. İngilizce bilmiyorum ama çeviri programı translate sayesinde iletişime geçebilirim. ilk önce Google'da bu kadın hakkında araştırma yapayım.
Murat:
“Merhaba Elizabeth.”
Şu an online değil, mesajı boşuna attım. Ama olsun, online olunca mesajı görür herhalde. Bir hafta geçti daha cevap vermedi. Ben biliyordum zaten benim gibi tanınmamış birine cevap vermez. Bir mesaj daha atayım, bakarsın bu sefer cevap verir.