2007 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülünü kazanan Birgül Oğuz, görünen ve görünmeyen dünya arasında bir yolculuğa çıkarıyor okuru ve yazmanın bir şeyler eklemek değil, boşlukları doldurmak olduğuna inanıyor. Kendi deyişiyle, Düşsellik gerçekliğin bir başka görünümü. Hepimiz için ortak bir başka semboller evreninin dilsel bir açılımı. Kadim metinlerin, masalların, bugün mitik tabir ettiğimiz pek çok yazının bu dilin içinden konuştuğunu, evrensele bu dille dokunduğunu ve nüfuz ettiğini düşünüyorum. Düşsel ögeler, sanırım bu ortak bellekle ilişkide olduğum sürece metinlerime sızan, ben önlemeye kalkışmadığım sürece de sızmaya devam edecek olan ögeler. Düşsellik benim için bir üsluptan çok, yazının geldiği yer.
2007 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülünü kazanan Birgül Oğuz, görünen ve görünmeyen dünya arasında bir yolculuğa çıkarıyor okuru ve yazmanın bir şeyler eklemek değil, boşlukları doldurmak olduğuna inanıyor. Kendi deyişiyle, Düşsellik gerçekliğin bir başka görünümü. Hepimiz için ortak bir başka semboller evreninin dilsel bir açılımı. Kadim metinlerin, masalların, bugün mitik tabir ettiğimiz pek çok yazının bu dilin içinden konuştuğunu, evrensele bu dille dokunduğunu ve nüfuz ettiğini düşünüyorum. Düşsel ögeler, sanırım bu ortak bellekle ilişkide olduğum sürece metinlerime sızan, ben önlemeye kalkışmadığım sürece de sızmaya devam edecek olan ögeler. Düşsellik benim için bir üsluptan çok, yazının geldiği yer.