O Fâtih Sultan Mehmed Han, 28 Mayıs Pazartesi günü akşamı, otağında büyük bir savaş meclisi topladı. şu konuşmayı yaptı: "Ey benim paşalarım, ağalarım, beylerim! Bu İstanbul cenginde silah arkadaşlarım!.. Cihanda ün salmış Kostantıniyye şehrini fethedeceksiniz. Kostantıniyye'nin adı geçen yerlerde o şehri alan kahramanlar olarak şan ve şerefle anılacaksınız. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellemin müjdesine nâil olacaksınız. Onun müjdesine nâil olanlardan olmak için canımızı ortaya koymaktan başka çâremiz yoktur. Sizler elli iki gündür bu şekilde mücâdele ettiniz. Sabah muhâsaranın elli üçüncü günü başlayacak. Yarın da sizden aynı gayretle surlara tırmanmanızı istiyorum. İnşâallâh bugün burada önden gidenler yarın âhirette de önden gideceklerdir. Burada can verecekler hem Peygamberimizin müjdesine hem de şehâdete nâil olacaklardır. Eğer hayatta kalırsak yine o büyük müjdeye nâil olarak insanlar arasında iftiharla dolaşırız."
O Fâtih Sultan Mehmed Han, 28 Mayıs Pazartesi günü akşamı, otağında büyük bir savaş meclisi topladı. şu konuşmayı yaptı: "Ey benim paşalarım, ağalarım, beylerim! Bu İstanbul cenginde silah arkadaşlarım!.. Cihanda ün salmış Kostantıniyye şehrini fethedeceksiniz. Kostantıniyye'nin adı geçen yerlerde o şehri alan kahramanlar olarak şan ve şerefle anılacaksınız. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellemin müjdesine nâil olacaksınız. Onun müjdesine nâil olanlardan olmak için canımızı ortaya koymaktan başka çâremiz yoktur. Sizler elli iki gündür bu şekilde mücâdele ettiniz. Sabah muhâsaranın elli üçüncü günü başlayacak. Yarın da sizden aynı gayretle surlara tırmanmanızı istiyorum. İnşâallâh bugün burada önden gidenler yarın âhirette de önden gideceklerdir. Burada can verecekler hem Peygamberimizin müjdesine hem de şehâdete nâil olacaklardır. Eğer hayatta kalırsak yine o büyük müjdeye nâil olarak insanlar arasında iftiharla dolaşırız."