Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un Fethi (Ciltli)

Stok Kodu:
9786059371070
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
248
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-06
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
30,00
9786059371070
488478
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un Fethi (Ciltli)
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un Fethi (Ciltli)
30.00

Osmanlı'da saltanat sırası Sultan 2. Murad'a gelmişti. O da kuşattı İstanbul'u, fakat Peygamber müjdesi şehir, Peygamber adaşını bekliyordu: “Hz. Muhammed (sav) Peygamber'in müjdesini Sultan Mehmed gerçekleştirecekti.”

Sultan 2. Murad, ya bunu hissettiği ya da birileri (bazı kaynaklar Hacı Bayram-ı Veli olduğunu yazar) kulağına fısıldadığı için en verimli çağında tahtı terk etti. Bu görülmemiş derecede büyük fedakârlıkla müstakbel fatihin (oğlu Sultan 2. Mehmed) önünü açtı. Ama kaderden henüz izin çıkmamıştı. 2. Murad, bir süre sonra saltanat makamına dönmek zorunda kaldı. Yenmesi gerekeni yenip, alması gerekeni aldıktan sonra, her fani gibi o da “terk-i dünya” eyledi.

Şimdi sıra onundu… Sünnet yolundan Peygamberinin müjdesine yürüyecek, “alınmaz”ı alıp “Fatih” olacaktı. Henüz yirmi yaşındaydı. Çocuktu, ama yüreğini inancıyla bütünleyerek atom çekirdeğine dönüştürmüştü. Ya alacak ya da ölecekti! Ölmedi, aldı.

Çünkü o, gemileri karadan yürütmeyi düşünecek kadar geniş ufukluydu...

Osmanlı'da saltanat sırası Sultan 2. Murad'a gelmişti. O da kuşattı İstanbul'u, fakat Peygamber müjdesi şehir, Peygamber adaşını bekliyordu: “Hz. Muhammed (sav) Peygamber'in müjdesini Sultan Mehmed gerçekleştirecekti.”

Sultan 2. Murad, ya bunu hissettiği ya da birileri (bazı kaynaklar Hacı Bayram-ı Veli olduğunu yazar) kulağına fısıldadığı için en verimli çağında tahtı terk etti. Bu görülmemiş derecede büyük fedakârlıkla müstakbel fatihin (oğlu Sultan 2. Mehmed) önünü açtı. Ama kaderden henüz izin çıkmamıştı. 2. Murad, bir süre sonra saltanat makamına dönmek zorunda kaldı. Yenmesi gerekeni yenip, alması gerekeni aldıktan sonra, her fani gibi o da “terk-i dünya” eyledi.

Şimdi sıra onundu… Sünnet yolundan Peygamberinin müjdesine yürüyecek, “alınmaz”ı alıp “Fatih” olacaktı. Henüz yirmi yaşındaydı. Çocuktu, ama yüreğini inancıyla bütünleyerek atom çekirdeğine dönüştürmüştü. Ya alacak ya da ölecekti! Ölmedi, aldı.

Çünkü o, gemileri karadan yürütmeyi düşünecek kadar geniş ufukluydu...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat